Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

29 Temmuz 2013, Pazartesi 15:01

Hepatit B, HIV’den daha bulaşıcı

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından her yıl  28 Temmuz gününde kutlanan Dünya Hepatit Günü nedeniyle açıklamalar yapan Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Gürsoy, karaciğerde meydana gelen iltihabi reaksiyon olarak tanımlanan hepatitin gerekli önlemler alınmadığında ölümcül sonuçlara yol açabildiğini belirtti. Doç. Dr. Murat Gürsoy “Bu hastalık özellikle de Hepatit B ve hepatit C türlerindeki kronikleşme riski nedeniyle toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tarafından insanlığı etkileyen en büyük hastalıklardan biri olarak kabul edilen hepatit ile ilgili farkındalığı arttırmak için her yıl 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü olarak kutlanıyor.  Hepatit tipleri arasında özellikle B ve C hepatitin kronikleşme riski nedeniyle toplum sağlığını tehtid ettiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Gürsoy,  kronik hepatitin dünya genelinde hem maddi hem de manevi açıdan toplumsal bir sorun olarak kabul edildiğini belirtti.  Doç. Dr. Murat Gürsoy,  hepatit B ve hepatit C virüslerinin yeni kuşakta görülme oranının hastalığın çok iyi tanınmasının yanı sıra nasıl bulaştığının bilinmesi, taramaların yapılması ve alınacak önlemlerin iyi duyurulması sayesinde hızla düştüğünü söyledi.

Hepatit Türleri ve Bulaşma Yolları

•  Hepatit A: Mikroplu yiyecek, su ya da oral yolla bulaşır. Çocuklarda hiç belirti vermeden görülebilirken, büyüklerde görülme durumunda daha ağır seyredebilir. Aşısı bulunuyor.

•  Hepatit B: Kan, vücut sıvıları ve anneden çocuğa doğum sırasında travmaya bağlı geçebilir. Aşısı bulunuyor.

•  Hepatit C: Kan, vücut sıvıları ve anneden çocuğa doğum sırasında travmaya bağlı geçebilir.

•  Hepatit D: Kan ve vücut sıvıları ile buluşur. Hepatit B virüsü ile birlikte görülür.

•  Hepatit E: Mikroplu su ve oral yolla. Daha çok gebelerde görülür.

•  Hepatit G: Kan yolu ile geçer.

Kronikleşen Hepatit Toplumsal Sorun Sebebi

Hepatitin birçok türü olduğunu ifade eden Dr. Gürsoy, “Hepatit A kronikleşmeyen ve anneden geçmeyen bir tür iken; kanında hepatit B, C, D  virüsü olan kişilerde bu virüsün altı aydan daha fazla kanında bulunması halinde hepatit kronikleşir ve bu kişiler taşıyıcı konumuna geçerler” dedi.

Bağışıklık sisteminin  virüsü altı ay içinde vücuttan temizleyip attığı durumu akut hepatit ; vücudun virüsü ilk altı ayda temizleyemediği  durumu ise  kronik hepatit olarak özetlemek mümkün diyen Dr. Gürsoy, “Akut hepatitte, vücut virüsun yol açtığı iltahaba karşı savaşı kazanıp virüsten temizleniyor. Ancak Hepatit B, C ve D türlerinde kronikleşme görülebiliyor. Sürekli vücutta bulunan virüs ilerleyen zamanlarda karaciğerde siroz oluşumuna yol açabiliyor” dedi.  Hastalığın her zaman belirti vermeyebileceğini ancak basit testler yardımı ile tanı koymanın mümkün olduğunu ifade eden Dr. Gürsoy, “Bu testler sırasında gözlenen yüksek karaciğer enzimleri bizi ayrıntılı inceleme yapmaya  yönlendiriyor” dedi.

İnsanlığı etkileyen En Büyük Hastalıklardan Biri: Hepatit B

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tarafından insanlığı etkileyen en büyük hastalıklardan biri olarak görülen hepatit B hastalığı yaklaşık 350 milyon kişide kronik olarak görülüyor.  Her yıl hepatit B yüzünden 500 bin ile 700 bir arası insanın yaşamını kaybettiğini gösteren istatistikler, hepatit B virüsünün HIV‘den yaklaşık 50-100 kat daha fazla bulaşıcı olduğunu ortaya koyuyor. Hepatit B virüsünün insanlara kan ya da salya, meni ve vajinal sıvı gibi diğer vucüt sıvıları yoluyla bulaşabildiğini söyleyen Dr. Gürsoy, “Nezleyi andıran, yorgunluk, bulantı, sarılık, mide ağrısı,  koyu renk idrar gibi semptomların görüldüğü durumlarda aklınızda soru işareti oluşsun” dedi.

Hepatit C’de Kronikleşme Riski Daha Fazla

Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre her yıl 3-4 milyon kişiye hepatit C virüsü bulaştığını belirten Dr. Gürsoy, hepatit C’nin bulaşma şekillerinin hepatit B ile benzerlik gösterdiğini söyledi. Kronikleşme riski nedeniyle toplum sağlığı açısından önemli olan Hepatit C’nin aşısı bulunmadığını söyledi.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
Tıpda yeni dönem

İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi, Türkiye'de ilk kez, Rejeneratif Tıp Bilim Dalını kurmak için harekete geçti. Dalın kurulmasıyla ilgili çalışmaları yürüten...

Kapat