‘ABD’de sağlık sistemi başarısız’
Amerika, dünyanın en pahalı sağlık sistemine sahip. Ancak bu sistem, yeterince verimli değil. Amerikalı hastalar, paralarının karşılığında iyi hizmet alamıyor. Amerikan sağlık sistemini inceleyen iki araştırma bu sonuçları verdi. Amerika’nın Sesi’nden Carol Pearson, parasal kaynakların nereye gittiğini ve sistemi düzeltmek için neler yapılması gerektiğini araştırdı.
Amerika’da sağlık hizmetlerinin maliyeti son 30 yılda iki kat arttı ancak Amerikalılar, 1980’li yıllara oranla daha sağlıklı sayılmaz.
Sağlık sistemini inceleyen Alerion Enstitüsü uzmanı Doktor Hamilton Moses, bulguları Amerikan Tabipler Birliği dergisinde yayınladı: ”Tüm verileri kamuya açık kaynaklardan elde ediyoruz. Bu çok önemli. Bunlar herkesin özgürce erişebileceği bilgiler. Esas zorluk, bu bilgileri, yorumlanabilecek şekilde toplayabilmekti.”
Uzmanlar, Amerikalılar’ın 2011’de sağlık hizmetlerine 2 buçuk ila 3 trilyon dolar harcadığını, bu tutarın diğer gelişmiş ülkelerden fazla olduğunu söylüyor. Maliyetleri arttıran iki neden var.
Bunlardan birincisi, tıbbi ve idari hizmet ücretlerinin artması. İlaç, tıbbi müdahale ve tıbbi cihaz fiyatlarındaki artış da buna ekleniyor.
Doktor Moses’a göre Amerikalılar’ın teknoloji sevdası da ayrı bir sorun: ”Teknolojiye çok bağımlıyız. Tüm sorunların çözümünün teknolojide olduğunu düşünüyoruz.”
Teknoloji tüm sorunları çözemese de Amerikalılar teknolojiden vazgeçmiyor. İkinci nedense sigara içmek, çok yemek gibi kötü alışkanlıklar. Bu alışkanlıklar obeziteyi, şeker ve kalp hastalığını, eklem ağrılarını ve akciğer rahatsızlıklarını tetikliyor. Bu gibi kronik hastalıkları kontrol altında tutmanın maliyeti de oldukça yüksek.
Doktor Moses, ”Kronik hastalıkların kontrolu ve sağlık hizmetlerinde yenilik gibi alanlara, tıp teknolojisinden çok daha az kaynak ayırdık, çok daha kısıtlı yatırım yaptık,” şeklinde konuşuyor.
Bu hastalıkların çoğu egzersiz, diyet ve sağlıklı kiloyu koruma gibi önlemlerle engellenebilir.
Ancak Amerika’da önleyici tıp, sağlık hizmetlerinin her zaman bir parçası değildi. Beslenme uzmanlarıyla görüşmek, kişinin sağlığını koruyucu etkinliklerde bulunmak hem pahalı, hem de sigorta şirketleri bu masrafları karşılamıyor.
Doktor, ”Kronik hastalıklara yapılan harcama, toplam sağlık harcamalarının yüzde 85‘ini oluşturuyor,” diyor.
Doktor Moses’a göre kronik hastalıkları kontrol altında tutmak için sağlık harcaması yapanlar, yaşlılar değil. Bu harcamalar da her zaman uzun bir yaşamı garanti etmiyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin yeni raporuna göre Amerika’ın sağlık harcamaları, diğer üye ülkelerden iki buçuk kat daha fazla. Buna rağmen Amerika, yaşam süresi açısından 36 üyeli örgütün listesinde 26‘ıncı sırada, yani diğer gelişmiş ülkelerin gerisinde kalıyor.