Türkiye’de ilk parkinson ameliyatı BRSHH’ta gerçekleştirildi
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi’nde (BRSHH) Türkiye’de devlet hastanelerinde ilk defa yapılan bir operasyona imza atıldı. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bekir Tuğcu başkanlığında gerçekleştirilen ameliyatla parkinson hastasına, hareketlerini kontrol ve koordine eden bir jeneratör yerleştirildi.
Halk arasında “beyin pili” yerleştirilmesi olarak adlandırılan bu ameliyat; planlama çalışmaları, beyin elektrotlarının beyne hedefe yerleştirilmesi ve son olarak da pilin göğüs kısmına yerleştirilmesi şeklinde uygulandı. Ameliyat, bir beyin cerrahisi uzmanı, 2 beyin cerrahisi asistan doktoru, 2 nöroloji uzmanı, 1 anestezi uzmanı ve 1 anestezi teknisyeni, kayıtlama işlemleri için de bir biyomedikal mühendisi yer aldı.
Ameliyatın planlandığı şekilde gerçekleştirildiğini belirten Dr. Tuğcu,
“İlk sonuçlar beklentilerimizi ve hastanın beklentilerini karşıladı. İlk planda yan etki saptanmadı ve sonuç tatminkardı”
dedi. Dr. Tuğcu, parkinson ameliyatlarının bundan sonrada devam edeceğini belirterek şöyle devam etti:
“Maliyetinin yüksek olması ve çok fazla teknolojik destek ihtiyacı nedeni ile bu cerrahi tedavi yönteminin her yerde uygulanması mümkün olmadığı gibi doğru da değildir. İyi bir beyin cerrahisi – nöroloji koordinasyonu gerektirmektedir. Nörolojik bilimler merkezi olarak hastanemiz gerek eğitimli personel gerekse teçhizat olarak bu tarz bir ihtiyaca cevap verebilecek durumda olup, bu tedavi yöntemini rutin bir cerrahi işlem olarak uygulamaya devam etmeyi ve özelleşmiş bir merkez olmayı planlamaktayız.”
Parkinson hastalığı tedavisinde ameliyatın son çare olmadığını da dile getiren Dr. Tuğcu, şunları aktardı:
“Yeni tanı konmuş tüm hastalarda tedavi günümüzde ilaçla tedavidir. Ancak hastalığın ilerlediği ve ilaçların asıl istenen etkisinin azaldığı ve yan etkisinin arttığı, ileri aşamalarında cerrahi tedavi ön plana geçebilmektedir. Ancak şunu ifade etmek gerekir ki cerrahi tedavi hastalığın kesin tedavisi olmayıp, yakınmaların azaltılarak ya da tümüyle ortadan kaldırılarak hastanın yaşam standartlarını yükseltmeye ve başkalarına bağımsız olarak normal bir yaşama ulaşmasına yardımcı olarak kullanılmaktadır. Parkinson hastalığının asıl nedenine yönelik, kök hücre tedavi yaklaşımları ve genetik tedaviler ise halen araştırma aşamasında olup ileriki dönemlerde tedavi seçeneği olma yolunda umut vermektedir.”
Yeni tanı konulmuş hastalarda cerrahi tedaviyi önermediklerini belirten Dr. Tuğcu,
“Ancak hastalığın ilerlemesi ile giderek ilaçların etkisi azalmakta ve yan etkileri giderek artmaktadır. Hasta ilacı aldığı dönemlerde istemsiz hareketler belirgin artmakta hastanın yardımsız hayatını devam etmesini engellemektedir. Aynı zamanda gelişen ve bizim “off dönemi” olarak tanımladığımız kilitlenmeler ve hareketsiz kalma dönemleri de artmaktadır. İşte bu aşamada cerrahi yöntem ile beyin pili takılması tedavisi iyi bir seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır”
diye konuştu.
İlaç tedavisine yanıt vermeyen hastaların cerrahi tedaviden de faydalanamadığını ifade eden Dr. Tuğcu, şunları kaydetti:
“Bazen hastalığa eşlik edebilen belirgin bunaması olan hastalar ve belirgin psikiyatrik hastalık tanısı alan hastalarda maalesef cerrahi tedavi uygulanamamaktadır. İleri yaşta uygulanabilmekle beraber, daha genç yaştaki hastalarda tedaviye yanıt daha iyi olmaktadır. Oldukça uzun süren ve genelinde uyanık olarak uygulanan bu cerrahi tedavi için hastanın cerrahi ekip ile uyumlu olması son derece önemlidir. Tüm bu nedenler ile hasta seçimi son derece itina ile yapılmalıdır. Biz hareket bozuklukları konusunda çok tecrübeli bir nöroloji ekibi ile çalışmaktayız ve hasta seçimine cerrahi öncesi tartışarak karar vermekteyiz.”