“Diyabeti Durduralım” projesi akran eğitim programının ikincisi İstanbul’da gerçekleşti
Çağımızın hastalığı diyabetten korunmak için sağlıklı ve iyi bir yaşam modeli geliştirmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde ve Türkiye Diyabet Vakfı‘nın (TDV) koordinatörlüğünde başlatılan “Diyabeti Durduralım” projesi kapsamında ikinci Akran Eğitimi Programı düzenlendi. İlki geçtiğimiz yıl Ankara’da gerçekleşen Akran Eğitimi Programı’nın ikincisi İstanbul’da gerçekleşti.
Akran Eğitimi Programı kapsamında İngiltere ve Amerika’da pilot bölgelerde uygulanan hastanın hastayı eğitmesi modeliyle Türkiye’deki 5 milyonu aktif ilaç kullanan 10 milyon diyabetli hastaya ulaşılması hedefleniyor. İstanbul’da 2 gün süren eğitimlerde 23 ilden 38 diyabetli hasta hekimler tarafından diyabette tıbbi beslenme, Tip 1 ve Tip 2 diyabet beslenmesi, diyabette psikolojik sorunlar ve cevaplar, gebelik ve diyabet gibi pek çok konuda eğitim aldı.
Sağlık Bakanlığı, 23 ilin valilikleri ve 23 ilden 30 üniversitenin desteklediği Akran Eğitimi Programı’na katılan diyabet hastaları eğitimlerin sonunda diyabet bilgilerini ölçmek için sınava tabi tutuldu. Sınavı geçen hastalar hak kazandıkları diyabetle ilgili eğitim verebilir sertifikası ile kendi şehirlerinde diyabet hastalarına eğitim verebilecek.
20 bin hastaya ulaşılacak
Geçtiğimiz yıl gerçekleşen eğitimden sonra gönüllü hastaların bulundukları illerdeki hastalara eğitimler vererek bilinçlendirdiklerini belirten TDV Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz,
“Akran Eğitimi Programı Türkiye için bir ilk oldu. Geçtiğimiz yıl Ankara’da gerçekleştirdiğimiz ilk eğitim programı sonrası eğitmenlik sertifikası alan hastalarımız illerindeki diyabet hastalarını ve diyabet riski taşıyan kişileri eğittiler. Bu proje ile 2012 sona ermeden 23 ilde 20 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye’de 5 milyonu aktif ilaç kullanan yaklaşık 10 milyon diyabetli hasta var. Doktor ve hemşirelerin tüm bu hastalara ulaşıp eğitmesi mümkün olmuyor. ‘Diyabeti Durduralım’ projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz Akran Eğitimi Programı ile bu açığı kapatmaya çalışıyoruz.”
dedi.
Diyabetin neden olduğu hasarları diyabet hastalarını eğiterek en aza indirebileceklerini belirten Prof. Dr. Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyabetle nasıl mücadele edeceği konusunda eğitim alan hastalarda organ hasarı %40-50 oranında daha az. Çünkü bilinçli diyabet hastaları ne yemeleri gerektiğini, egzersiz yapmanın önemini, ilaçlarını nasıl kullanacaklarını iyi biliyorlar. Oysa eğitim almayan hastalar bu saydıklarımız konusunda çok da bilinçli olmadıkları için, hastalıkta oluşan komplikasyonları daha fazla yaşıyor. Diyabet konusunda bilinç sahibi olmayan hastalarda ölüm oranı da maalesef daha fazla oluyor.”
Diyabet hastalarını eğitmenin Türkiye’nin sağlık bütçesinin azalmasını sağlayacağını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yılmaz,
“Diyabet ve diyabetin neden olduğu hastalıklar Türkiye’nin sağlık bütçesinin %25’ini oluşturuyor. Hastaların eğitilmesi sağlık bütçesi üzerindeki yükü de azaltır.”
şeklinde konuştu. Diyabetin Türkiye ekonomisine oluşturduğu yükün şu an için yıllık 3 milyar doların üzerinde olduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, ‘Diyabeti Durduralım’ projesi ile, diyabet ve diyabetin sebep olduğu bu yükü geleceğe dönük olarak azaltmayı hedeflediklerini de vurguladı.
“Diyabet 10 yılda %100 arttı”
Prof. Dr. Yılmaz, Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun son verilerine göre dünyada diyabetli sayısının 366 milyona ulaştığını ve 2030’da 522 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’de ise diyabetin Dünya Sağlık Örgütü’nün 2030 yılı tahminlerini geçtiği ve son 10 yılda %100’den fazla artarak 10 milyon kişiyi etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye ve dünyada büyük bir hızla yayılan diyabet hastalığı iyi tedavi edilmediği takdirde ciddi kalp damar hastalıklarına, böbrek bozukluklarına, körlüklere neden olabiliyor. Vakfımız, başta ilaç sektörü olmak üzere çeşitli sektörlerin destekleriyle, sağlıklı yaşam konusunda her kesime eğitim vererek kamuoyunun bilgi birikimini artırmak, beslenme bilinci oluşturmak, spor ve egzersizi hayatın bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.”
dedi.