Sahte sağlıkçı ve bulanık ortam uyarısı
İstanbul Tabip Odası sağlık hizmeti sunulan yerlerde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının arasına çok farklı kişilerin girebildiğini, sağlık ortamından yararlanmaya çalıştığını, yer yer “bilgi toplamak” , yer yer “malzemeleri almak” gibi zararlı faaliyetlerde bulunabildiğini saptayarak aşağıdaki açıklamayı yaptı.
HEKİMLERİ GÖZALTINA ALAN VE BASKI UYGULAYAN POLİSLERE VE HEKİMLİĞİN İTİBARINI ZEDELEMEYE ÇALIŞAN “GİZLİ VE KARANLIK KİŞİLİKLERE” DİKKAT EDELİM…
20. Güne giren Gezi Parkı eylemleri ve bunların taleplerini karşılamak yerine can kayıplarına yol açan yoğun polis şiddetinin travmasını toplum olarak atlatmamız kolay olmayacak. Tüm bu şiddet ortamında hayatını kaybeden 4 yurttaşımızın yanı sıra onbine yakın yurttaşımızın yaralandığı bir olağanüstü durum tablosu ile karşı karşıyayız. Ağır ve ölümcül yaralanmaların yanı sıra çok sayıda acil ilk yardım müdahalesi gerektiren tıbbi yardım ihtiyacı olduğunu yaşayarak gördük. Bu tablo ne yazık ki halen sona ermiş değil.
Böyle bir ortamda Sağlık Bakanlığı’nın görevini layıkıyla yapmaması, hak arayan yurttaşları “karşı taraf” olarak algılaması ve bu nedenle hızla sahra çadırları, ambulans takviyesi, hekim desteği sağlamaması çok büyük bir sağlık açığı ortaya çıkardı. Telafisi mümkün olmayan bu ihtiyaca karşılık İstanbul’da Gönüllü hekimler kendi inisiyatifleri ile destansı bir özveri göstermiş ve binlerce kişinin ilk yardım ihtiyacını karşılamıştır. Burada emek koyan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Bu kadar kaotik bir ortamda sağlık hizmetinin sunulduğu yerlerde hekimlerin ve sağlık çalışanlarının arasına çok farklı kişilerin girebildiği, sağlık ortamından yararlanmaya çalıştığı, yer yer “bilgi toplamak” , yer yer “malzemeleri almak” gibi zararlı faaliyetlerde bulunabildiği gözlenmiştir. Sağlık ortamının güvenilirliğini zedeleyen bu kişilerden ve tutumlardan duyulan rahatsızlığı İstanbul Tabip Odası olarak giderebilmek amacıyla büyük çaba sarf ettik, halen de bu çabamızı sürdürüyoruz.
Bugün Osmanbey’de gözaltına alınan beyaz önlüklü kişilerin hekim olmadıkları ve yukarıda açıklamaya çalıştığımız nitelik taşıdıklarını saptamış bulunuyoruz. Ancak bu durum bugün itibariyle Tarlabaşında gönüllü hekimlerden Dr. Savaş Çömlek’in ve Hemşireler Nazlıhan Özdamar, Şehri Yağcıkara ve Esra Fidan’ın göz altına alındıkları gerçeğini değiştirmemektedir. Halen İstiklal caddesindeki revirde sağlık hizmeti sunmakta olan hekimlere yönelik baskı da devam etmektedir.
Hekim ya da Tıp öğrencisi olmadığı halde Gezi Parkı eylemlerinde yaralananlara sağlık hizmeti sunulan yerlerde bulunan kişilerin buralardan uzaklaştırılmasının sağlanmasını, hekim kimliği olmayanların söz ve eylemlerine itibar edilmemesini rica ediyoruz.
İstanbul’da ve ülkemizin dört bir yanında süren bu özgürlük ve haysiyet mücadelesinde hekim ve tıp öğrencisi olarak büyük emek harcayan yüzlerce meslektaşımıza bir kez daha teşekkür ediyor, katkılarını sürdürmeye davet ediyoruz.
İSTANBUL TABİP ODASI
YÖNETİM KURULU