Kamu Hastaneleri Kurumu Yönergesi
Son birkaç yıldır hekimlerin çalışma koşulları ve mesleki faaliyetleri karşılığında kendilerine yapılacak ödemeleri düzenlemek üzere pek çok hukuki ve idari düzenleme yapıldı, ancak bu konu hakkında tartışmaların halen sona erdiğini söylemek güç. Bu alana ilişkin bir yeni düzenleme olarak Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu (“Kurum”) eklendi ve “Döner Sermaye İşletmesi Kapsamında Destekleyici Talebi ile Yürütülecek Çalışmalar ile İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönerge” (“Yönerge”) 25 Şubat 2013 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönerge, gerek Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlardan klinik/gözlemsel/bilimsel çalışmalar ile ilgili hizmet alınması, gerek bu kurum ve kuruşlarda görev yapan personelden danışmanlık, konuşmacılık vb. konularda hizmet alınmasına ilişkin düzenlemeler sevk etmektedir. Yönerge’nin geneline baktığımızda, ağırlıklı olarak klinik araştırmalar odaklı hizmet alımlarına dair düzenlemeler yapıldığı, ancak bu vesileyle danışmanlık gibi genel nitelikteki hekimlik faaliyetlerine ilişkin hizmet alımlarına dair esasların da düzenlendiğini görüyoruz. Bu sayıdaki yazımızda, Yönerge ile getirilen düzenlemeleri ve bazı yeni idari süreçleri inceleyeceğiz.
Kapsam
Yönerge, yalnızca Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve sağlık kuruluşlarına yöneliktir. Uygulamada bu hastanelerin devlet hastaneleri ile eğitim ve araştırma hastanelerinden ibaret olduğu belirtilebilir. Dolayısıyla, Yönerge’nin kapsamına YÖK’e bağlı hastane ve sağlık kuruluşları girmemektedir. Bununla birlikte YÖK’le ilgili mevzuata bakıldığında da büyük ölçüde benzer esasların hakim olduğunu söylemek mümkündür, örneğin Yüksek Öğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödeme Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik benzer düzenlemeler içermektedir.
Süreç
Yönerge ile bu tür çalışmalar için ön izin ve komisyon değerlendirme prosedürü getirilmiştir (Madde 6 ve 7). Buna göre klinik araştırmalar, girişimsel olmayan klinik araştırma ve proje çalışmaları gerçekleştirmek için önce Birlik (Kurum’un taşra teşkilatı) Genel Sekreterliği’nden ön izin alınması, sonrasında da Araştırma/Proje Bütçe Formu’nun ekleriyle birlikte, Kurum’a gönderilmesi gerekmektedir. Bu aşamadan sonra Kurum ile sözleşme imzalanması gündeme gelecektir.
Etik Kurul onayı ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu izni
Etik Kurul’dan onay ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan izin prosedürleri Klinik Araştırmalar Hakkında Yönetmelik ve ilgili kılavuzlarda düzenlendiği şekilde aynen geçerli olmaya devam edecektir.
Danışmanlık, konuşmacılık hizmetlerinde idarî süreç
Yönerge danışmanlık ve konuşmacılık hizmeti alınması konusunda halihazırdaki duruma benzer sınırlamalar getirmektedir. 650 sayılı KHK ile devlet memurlarının kurumlarınca bir görevlendirme olmaksızın hizmet vermelerinin yasak olduğu netleştirilmişti. Bu çerçevede uygulamada devlet memuru statüsündeki hekimlerin görev aldığı bir hizmet alınacak olması halinde, hekimin bağlı olduğu kurumla sözleşme yapılmakta, en azından söz konusu kurumun yazılı izni alınması aranmakta ve neticede hizmet bedeli kurumun döner sermaye idaresine yapılmaktaydı. Yönerge’nin 9. Maddesinde buna dair düzenleme yapılmış ve özetle bu tip hizmetlerin alımı için ilgili hastane yöneticisinin onayının olması gerektiği belirtilmiştir. Bu çerçevede, mevcut uygulamaya önemli bir fark getirmediğini belirtebiliriz.
Sözleşme imzalanması
Yönerge’nin 9/1.(b) no’lu bendinde sözleşme imzalanmasından bahsedilmiş olmakla birlikte, sözleşmenin hekim ile mi yoksa ilgili sağlık kuruluşuyla mı imzalanacağı net olarak ortaya konmamıştır. Ancak, konuya bütünüyle baktığımızda mevcut durumda olduğu gibi sağlık kuruluşu ile imzalanması gereğinin devam edeceği kanaatindeyiz.
Ancak mevcut uygulamadan farklı olarak, artık hizmet talebinin doğrudan hekimlere değil Kurum ya da ilgili sağlık kuruluşuna yapılması gerekecektir. Bunun yanı sıra, mevcut durumda şirketler hizmet almak istedikleri hekimi kendileri belirliyor olmalarına karşılık, Yönerge’de hizmeti sunacak kişinin sağlık kuruluşu tarafından belirleneceği belirtilerek, bu konuda da bir kısıtlama getirilmiştir.
Hem araştırıcı hem danışman olunmasına sınırlama
Bir bilimsel çalışmada görev yapan kişiden aynı zamanda danışmanlık, konuşmacılık gibi hizmetler alınamayacağı belirtilmiştir. Bunu sadece ilgili çalışmayla sınırlı tutmak gerektiğini değerlendiriyoruz.
Ödemeler
Yönerge’nin 10 ve 11. Maddelerinde özetle, mevcut uygulamada olduğu gibi çalışmalar için yapılacak ödemelerin döner sermaye idaresine yatırılacağı ve gelirin % 65’inin ilgili personele ödeneceği belirtilmektedir.
Sonuç olarak, yakın zamanda teşkilatlanan Kamu Hastaneleri Kurumu kendisine bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarından alınacak hizmetlerdeki idari usulleri Yönerge ile düzenlemiştir. Kanımızca, mevcut uygulamadan farklılaştığı en çarpıcı noktalar, klinik/bilimsel/gözlemsel çalışmalardaki ön izin süreci ile danışmanlık, konuşmacılık vb. hizmetler verecek hekimin çalıştığı kuruluşun idaresi tarafından seçilecek olmasıdır.