Karaciğer kanserlerinde tedavi kadar takip de önemli
Karaciğer vücudumuzda çok önemli görevlerde rol oynar ve karaciğerin rahatsızlanması ciddi sağlık sorunlara neden olabilir. 20 yirmi yıl öncesine kadar tedavi olanağı bulamayan pek çok karaciğer hastası modern tıptaki gelişmeler sayesinde konforlu bir yaşama kavuşabiliyor.
Hem ileri evre karaciğer hastalıkları hem de karaciğer kanserlerinde tedavinin başarı oranları giderek yükseliyor. Liv Hospital Gastroenterolji Uzmanı Doç. Dr. Binnur Şimşek, “Tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biri de kuşkusuz doğru tedavi yöntemini seçilmesi ve düzenli bir takibin yapılmasıdır” diyor. Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Kürşat Serin ise günümüzde karaciğer kanserlerinin en iyi tedavi yolunun hala cerrahi olduğunu savunuyor.
Hepatit B ve C’nin Tedavisi Mümkün mü?
Doç. Dr. Binnur Kaya, “Hepatit, karaciğer iltihabı demektir” diyor ve en sık nedeninin virüsler olduğunu belirtiyor. Hepatit bazı hastalarda hiçbir belirti vermezken bazılarında halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, sarılık, eklem ağrıları ve kaşıntı gibi belirtiler gösteriyor. Kronik viral hepatitlerin ülkemiz için önemli bir sağlık problemini oluşturduğunu belirten Binnur Kaya, “Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği tarafından 2010 yılında tamamlanan Türkhep isimli epidemiyolojik çalışmaya göre ülkemizde en az 3 milyon hepatit B’li ve 750 bin hepatit C’li hasta bulunuyor. Kronik B hepatitinin kesin tedavisi yok. Ancak mevcut tedaviler, virüsün çoğalmasını baskılayarak karaciğerdeki hasarın ilerlemesini yani siroz ve karaciğer kanseri gelişmesini önleyebiliyor. Bazı ilaçlarla erken evre karaciğer sirozu aşamasında karaciğerdeki hasarın iyileştirilebilmesi mümkün olmakta” diyor. Binnur Kaya Hepatit C tedavisindeyse yeni kullanıma giren ilaçlar sayesinde başarı oranlarının yüzde 70 düzeylerine geldiğini söylüyor.
Robotik Cerrahi’yle Hasta Daha Hızlı İyileşiyor
Genel Cerrahi Uzmanı Kürşat Serin, “Laparoskopik ve hatta robotik cerrahi en az açık cerrahi kadar güven ile uygulanabilmektedir” diyor. Açık cerrahi prensipleri aynen uygulanan laparoskopik veya robotik ameliyatların en az açık ameliyatlar kadar başarılı olduğunu da sözlerine ekliyor. Kürşat Serin bu yöntemlerde karnın tamamen açılarak ameliyat yapılması ile aynı kalitede onkolojik sonuçlar elde edildiğini vurguluyor. Hatta ağrı ve ameliyat sonrası bazı bedensel fonksiyonlarda bozulma gibi sorunlar daha az göründüğünden hasta memnuniyeti de yüksek oluyor. Kürşat Serin’e göre bu yöntemin önemli bir avantajı daha var. Ameliyatın kamera yardımı ile yapılması; genel inanışın aksine açık cerrahiden çok daha net ve detaylı bir görüş alanı sağlayarak ameliyatın çok daha az doku travmasına sebep olarak tamamlanmasına olanak sağlıyor. Bu yöntemle ameliyat sonrası iyileşme açık cerrahiye göre hızlı oluyor. Kürşat Serin, “Bu hastanede daha kısa süre kalış, hastanın daha çabuk ayağa kalkması anlamına da geliyor” diyor.
Hepatit B ve C’den korunmak için
• Tüm cerrahi müdahaleler sırasında kullanılan malzemeler optimum koşullarda sterilize edilmelidir.
• Özellikle diş tedavileri sırasında kullanılan tüm malzemelerin iyi sterilize edildiğinden emin olmalıdır.
• Berber ve kuaför salonlarında kullanılan manikür-pedikür aletleri vb. malzemelerin mutlaka sterilizasyonu sağlanmalı, jilet ve ustura uçları tek kullanımlık olmalıdır.
• Dövme, piercing, akupunktur gibi girişimler steril koşullarda yapılmalı ve tek kullanımlık malzemeler kullanılmalıdır.
• Tüm gebelere gebelik sırasında hepatit testleri yapılmalı, şayet bağışıklığı yoksa hepatit B için aşılanmalıdır.