Denisovan geni kişiyi ölüm risklerinden koruyor
Tibetliler, nesli tükenmiş bir insan türünden kendilerine geçen genler sayesinde yüksek yerlerde de hayatlarını sürdürebiliyor.
Uzmanlar, kandaki oksijen dengelerini kontrol eden bu gizemli genin, soyu tükenmiş bir insan türü olan “Denisovanlar”dan türümüze geçtiğini söylüyor.
“Denisovanlar”ın da tıpkı çağdaşları olan Neandertaller gibi, insanlar tarafından yok edildiği tahmin ediliyor.
Güney Sibirya bölgesine ait Altay dağlarındaki Denisova mağarasında bulunan bir parmak kemiği ve iki azı dişi sayesinde fark edilen bu türün 80 bin yıl önce yaşamış olduğu düşünülüyor.
Genetik dizi analizi “Denisovanlar”ın insanlarla çiftleştiğini ve modern insanın gen havuzuna etkide bulunduğunu belirtiyor.
Kandaki hemoglobin kontrolünden sorumlu “EPAS1” adlı genin değişik bir türü olan bu Denisovan geni, kanda oksijenin düşmesi durumunda hemoglobin üretimini harekete geçiriyor.
Bu da, kanı pıhtılaştırıyor ve uzun vadede hipertansiyonda ve bebek ölümlerinde artışa neden oluyor. Buna karşılık Denisovan geni, hemoglobin üretimini kontrol altında tutarak, Tibetlileri bu risklerden koruyor.
Berkeley Üniversitesi’nden biyoloji profesörü Rasmus Nielsen bu durumu “Yüksek bölgelere çıktığımızda, nefes darlığı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi sıkıntılar yaşarız. Belli bir süre sonra, vücudumuz buna tepki olarak akyuvar üretimini artırmaya başlar” diyerek açıklıyor.
İnsan bedeninin fazla akyuvar üretimine alışık olmadığını belirten Nielsen, “EPAS1” adlı geni taşıyan büyük çoğunluğun aksine, Tibetlilerin genetik yapılarındaki fark sebebiyle yüksek bölgelerde böyle sorunlarla karşılaşmadıklarını söylüyor.
Profesör Nielsen, bu genin “Denisovanlar”dan geldiğine dair açık ve kesin deliller bulunduğunu da belirtiyor.
Araştırmalara göre bu gen yalnızca Asya’da yaşayan Han Çinlileri ve Tibetlilerde bulunuyor. Uzmanlar bu buluşun, bilim dünyasında ses getirebilecek başka araştırmalara da yol gösterebileceğini düşünüyor.