Eczaneler kredi kartıyla satışa devam ediyor
Eczaneler POS yazarkasa uygulamasıyla birlikte kredi kartı satışlarından muayene katılım paylarının da kendileri üzerinden alınmasından şikayetçi. Örneğin 8 kere hastaneye gitmiş ve kendisine ilaç yazılmamış olan sigortalı bir vatandaşa 9. kez hastaneye gidişinde doktor ilaç yazıyor. İlaç sisteme girildiğinde eski muayene bedellerini de eczanenin tahsil etmesi gerekiyor ki ilacı müşteriye verebilsin. Tahsil edilmesi gereken bu muayene katılım bedeli ise tamamen SGK’nın parası. Yani eczaneler SGK’nın tahsil etmesi gereken katılım bedelini kredi kartı alışverişlerinde kendileri tahsil ediyor. Ve eczaneler buna göre satışlarından daha fazla KDV ve gelir vergisi ödemek zorunda kalıyor. Türk Eczacıları Birliği (TEB) kredi kartı ile ilaç satışının durdurulması için SGK’ya başvurdu. Fakat TEB’in kredi kartı kullanılmaması yönündeki tutumuna rağmen piyasada işler hala kartla dönüyor.
Eczanelerde kredi kartıyla satışların tam anlamıyla kaldırılmasının mümkün olmadığını söyleyen İstanbul Ecza Kooperatifi Finans Sorumlusu Oktay Avcı, “Semt eczanelerinde böyle bir uygulama yapılamaz. Devamlı müşterilerini kaybetmeyi göze alamayan eczaneler daha önce alışveriş yapmamış ya da az ürün alacak kişilere yapabilirler. O müşteri de bir daha o eczane dükkanına giriş yapmaz” dedi. Eczacıların yazar kasa postan sonra devletin tahsilatçısı haline geldiklerini vurgulayan Avcı hafta sonları sigorta sisteminin de aksadığına değinerek, “Hafta sonları özel hastanelerde devlet sigortası muayene, reçete ve doktor parasını karşılamıyor. Hafta içi de mesaiden sonra karşılamıyor. Devlet hastanesi acillerinin durumu ortada aşırı kalabalık ve hastalarla ilgilenilmiyor.
RAHATSIZLANMAYIN DİYORLAR
Kısacası devlet hafta sonu rahatsızlanmayın diyor. Öksürük şurubu, vitamin gibi ilaçları devlet karşılamıyor anlayacağınız reçetede bulunamıyorlar. Ağrı kesicilerinin de ne yazık ki sonu böyle olacak. Devlet hastaneleri ve sağlık sektörünü de özelleştirecek. İnsanları özel sağlık sigortası yapmaya teşvik ediyorlar. Parası olmayan da ya borç alıyor ya da özel sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Tedavi edilmek anayasal haktır, devlet şu an bunu insanların elinden almaya kalkıyor. Özel sigortalar belli bir ücret karşılığında her şeyi karşılıyor. Acı bir gerçek ama devlet sigortası özel sigortaların gerisinde kaldı” açıklamasında bulundu.
MUAYENE BİZDEN ALINIYOR
İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ise eczacının kredi kartıyla satışları kaldırmasının mümkün olmadığını eczacıların ticari olarak buna gücünün yetmeyeceğini söyledi. Böyle bir uygulamanın ticari olarak eczacıları güç bir duruma sokacağını belirten Sayılkan ilaç faturaları hakkında ise “10 Şubat 2005 yılında SGK ile imzaladığımız anlaşma ile SGK’lı olan vatandaşlar eczaneler ile tanıştı. 2008 yılından itibaren eczanelerde vatandaşlardan muayene ücreti alınmaya başlandı. Sağlık hizmetinin ücretsiz olması gerekirken muayene ücreti almayan sağlık kuruluşu yok. En az 3- 5 lira ek ücret çıkıyor. İlaç ürünlerinde faturaya gerek olmadığı Maliye Bakanlığı’nca genelge olarak yayınlandı. Biz artık veznedarlık yapmak, vatandaşla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Eskiden tek bir ek ücret çıkıyordu 8 lira gibi şimdilerde ise muayene ücreti, reçete katılım payı şeklinde ikiye bölünde alınan rakamlar aynı ancak ifadeler yumuşatıldı. Önceleri yalnız muayene ücreti çıkarken şimdilerde bu ücret ikiye bölünerek reçete katkı payı çıkarıldı. İnsanlar da bu paranın bizlere kaldığını düşünüyorlar. Halbuki bunlar devlet adına alınan bedeller, bizler de bunları tahsil ederek devlete gönderiyoruz. Vatandaş da bizden fatura isteyince durumu izah edemiyoruz. Tartışmalar olmasın diye bazen ikinci faturayı kesiyoruz. Kestiğimiz faturalar da fazladan vergi ödememize yol açıyor” dedi.
AŞIRI İTHALAT YAPILDI
İzmir’de bulunan Güzelyalı Eczanesi’nin sahibi Vecihi Özerdemli ise muayene ve ek ücretlerin tahsilatının devlet tarafından eczanelere yaptırıldığından yakınıyor. Özdemirli “Muayene ve ek ücretleri bize tahsil ettiriyor devlet. Fiş kesmiyoruz nakit almamız gerekiyor. Kredi kartıyla olan alışverişler büyük bir handikap. Bu ek ücretlerin ayrı tutulması gerekiyor. Fiş vermem mümkün değil, çünkü bu para benim kazancım değil direkt devletin kasasına gidiyor. Fişlersem eğer fazladan vergi ödemiş oluyorum ve mağdur duruma giriyorum . İlaç fiyatlarının yarı yarıya düşmesi kazançlarımızı aynı oranda düşürüyor. Masraflar artıyor kazançlar da düşünce köklü olan eczaneler haricindekiler kepenk indiriyor. Sağlık Bakanlığı bunu mahsus yapıyor, euro kurunu alçak tutuyor, yeni ilaç gelmesini engelleyerek belirlediği bütçeyi aşmamak amacıyla yapılıyor. Piyasadaki ilaçlarla idare edin diyor halka, zaten o yüzden de Türk Eczacılar Birliği İthal İlaç Birimi gün geçtikçe ilaç getirme miktarını arttırdı. Hasta doktorun yazdığı reçeteyi Türk eczacılar birliğine para yatırarak bildiriyor. SGK’ya faturayı gönderiyorsun ve paranı istiyorsun. İthal ilaç birimi dışarıdan getiriyor. Geçen seneki ithal ilaç alımıyla bu yılki getirilen ilaçlarda muazzam fark var. Bu sene Türk Eczacılar Birliği aşırı ithal ilaç alımı yaptı” şeklinde konuştu.