Endoskopide “Video kapsül” yöntemi

Video Kapsül Endoskopi yönteminin tanı koymadaki duyarlılığının oldukça yüksek olduğu bildirildi.

Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Binnur Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, uygulamada hastaya, içinde kamera olan bir kapsül yutturulduğunu, kapsülün özelliğine göre ince bağırsak ya da kalın bağırsakların görüntülenebildiğini belirtti.

Uygulama yapılan hastaya, bel çantasında taşınan bir kayıt cihazı verildiğini anlatan Şimşek, “Yutulan kapsül organın fotoğraflarını çekiyor ve kayıt cihazına hekimlerin inceleyeceği binlerce fotoğrafı yollayabiliyor. Kapsül daha sonra dışkı yolu ile vücuttan atılıyor” ifadelerini kullandı.

Normal endoskopik incelemelerin teknik olarak oldukça zor, hasta için uyumu güç ve uygulama alanı sınırlı olan yöntemler olduğuna işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:

“Video Kapsül Endoskopi; sindirim sisteminin mevcut standart endoskopik yöntemlerle incelenemeyen ince bağırsakların orta ve alt bölümlerinin, önünde optik bir kamerası bulunan, saniyede 2-3 adet görüntü alabilen hap büyüklüğünde bir elektronik aletle incelenme işlemine verilen addır. Kullanılan cihazın özelliğine göre ortalama 8-12 saat boyunca çekilen yaklaşık 60 bin adet ince bağırsak görüntüsü, kemer şeklinde bir askı ile hastanın beline asılan veri kaydedici cihaz tarafından kaydedilir. Kaydedilen görüntüler, bilgisayar ortamında 1-2 saatte dikkatle incelenerek raporlanır.”

Şimşek, uygulamanın diğer endoskopik yöntemlerle saptanamayan sindirim sistemi kanamaları, ince bağırsakları etkileyen iltihabi ve tümöral hastalıklar, polipler, çölyak hastalığı ve diğer emilim bozukluğu ile seyreden ince bağırsak hastalıklarının tayininde kullanıldığına dikkati çekerek, “Sistemin en önemli avantajı; hasta tarafından kolay tolere edilebilen bir yöntem olmasıdır. Yöntemin tanı koymadaki duyarlılığı, oldukça yüksektir ve işlem için uygun seçilmiş hastalarda, istenmeyen yan etkileri ‘yok’ denecek düzeydedir. Tek dezavantajı ise sadece tanı koyucu bir yöntem olması ve tedavi edici bir yönünün bulunmamasıdır” değerlendirmesinde bulundu.