FDA uzun süredir beklenen biyobenzerler yönetmeliği için bir taslak yayınladı
ABD’de sağlık hizmetlerini daha erişilebilir kılmak adına 2010 yılında yürürlüğe giren bir yasa çerçevesinde, biyobenzerlerin sağlık sistemine entegrasyonu sağlamakla görevlendirilen ABD Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration, FDA), uzun süredir yayımlanması beklenen biyobenzerler yönetmeliğine ait bir taslak metin yayınladı. Taslağa göre biyobenzer ürünlere ait başvuruların değerlendirme süreci bir üründen diğerine değişiklik gösterebilecek ve bazı ürünlerin klinik denemelere gerek olmadan da onaylanması mümkün olabilecek.
Bugüne kadar devam eden patent korumaları nedeniyle jenerik rekabetle karşılaşmayan biyoteknolojik ürünlerin birçoğu önümüzdeki yıllarda bu korumalardan mahrum kalmaya başlayacak. Wall Street Journal’da yer verilen haberde, 2010 yılında ABD’de en çok satan 20 ilaçtan 7’sinin biyolojik ürünler olduğu belirtiliyor. Bernstein Research tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarını referans gösteren WSJ, 2020 itibari ile patent korumasını yitirecek biyolojik ürünlerin sadece ABD’deki mevcut toplam satış rakamlarının 30 milyar dolar olduğunun altını çiziyor. Bir analiz firması olan Datamonitor verilerini referans alan Reuters ise, 2010 yılında sadece 243 milyon dolar olan biyobenzer ürünler pazarının 2015 itibari ile 3,7 milyar dolara ulaşacağına dikkat çekiyor.
Kimyasal temelli geleneksel tedavilerden tamamen farklı ve çok daha kompleks üretim aşamaları içeren bu yeni ürünlerin eşdeğerlerinin üretimi, onay süreci ve pazarlanması konusundaki düzenlemelerin yürürlüğe girmesi ile biyoteknolojik ürünler de jenerik rekabetle tanışacak. Geçtiğimiz ay (7 Ocak 2012) Reuters’a konuşan Avrupa İlaç Ajansı (European Drug Agency, EMA) yeni Başkanı Guido Rasi, yeni nesil kanser tedavileri ve modern insülinler gibi birçok biyoteknolojik ürünle rekabet etmek için üretilecek biyobenzer ürünlerin onay sürecini belirleyecek klavuzun son halini 2012 ortalarında yayınlamayı düşündüklerini söyledi. FDA’nın da benzer bir takvim izlemesi bekleniyor.
Orijinal ürüne ait mevcut verilerden yola çıkan “sadeleştirilmiş onay süreci”
FDA tarafından yayımlanan taslağa göre biyobenzer ürünlerin onay sürecinde üretici firmalardan, ürünün toksisite açısından değerlendirilebilmesi için, hayvan denemeleri gerçekleştirmeleri istenecek. Üreticiler hayvanlar üzerinde elde ettikleri farmakokinetik ve farmakodinamik verileri ile FDA’ya başvuracak. Bu denemelerin boyutuna ve şekline FDA karar verecek, dolayısı ile bir ürünün onay süreci diğerinden farklılık gösterebilecek.
Üretici, ürettiği biyobenzer ürünün referans alınan orijinal ürün ile “değiştirilebilir” olarak onaylanması için başvuruda bulunursa, insanlar üzerinde klinik denemeler gerçekleştirmesi istenecek.
Neden biyobenzer?
Yeni nesil kanser tedavileri olarak kullanılan monoklonal antikorlar ya da diyabet tedavisinde kullanılan yeni nesil insülinler gibi ürünleri içerisine alan biyolojik ilaçların yapısı ve üretim süreci geleneksel ilaçlardan farklılık gösteriyor. Çoğunlukla protein yapısında olan bu tedaviler, geleneksel tedavilerde kullanılan kimyasal moleküllere oranla çok daha büyük bir yapıya sahip ve özel hücre kültürlerinde üretiliyor. Hücre kültürlerinde meydana gelen çok küçük varyasyonlar dahi son ürünün yapısını etkileyebiliyor.
Nature’a konuşan FDA’nın Medikal Politikalar Ofisi Direktörü Rachel Sherman,
“Bu tamamen yeni bir paradigma. Aynı üretici tarafından üretilen bir ürünün bir partisi ile diğer partisi arasında dahi farklar olabiliyor.”
diyor.
Hal böyle olunca, farklı üreticiler tarafından üretilen ve teoride moleküler yapısı birbiri ile aynı olması gereken iki biyolojik ürünün, geleneksel kimyasal tabanlı tedavilerin jeneriklerinde olduğu gibi, “eşdeğer” olarak adlandırılması bazı problemler içeriyor. Bu yüzden de biyolojik ürünlere karşılık olarak geliştirilen tedaviler “eşdeğer” ifadesi yerine “biyobenzer” ifadesi ile anılıyor.
Hâlihazırda ilaç portföylerinde orijinal biyolojik ürünlere sahip araştırmacı ilaç firmaları biyobenzerlerin yeni birer ürün olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, bu ürünlerin onay sürecinde insanlar üzerinde gerçekleştirilecek klinik denemelerden elde edilecek verilerin kullanılması gerektiğini savunuyor. Bununla birlikte, yarışta geride kalmak istemeyen ve rakipleri tarafından geliştirilen ürünlerden biyobenzerleri aracılığı ile pazar payı kapmak isteyen Amgen, Merck ve Biogen Idec gibi firmalar şimdiden biyobenzer çalışmalarını başlatmış bulunuyor.