Creasoup

Farmaskop - İlaç ve Sağlık Profesyonellerinin Dergisi

6 Haziran 2013, Perşembe 09:28

Her kitle kanser değil

Memede ele gelen kitle, her kadını endişelendirir. Ancak uzmanlara göre, bu kitlelerin % 90’nından fazlası kanser olmayan fibrokistik yapı.

Kadınlarda kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra 2’inci sırada yer alan meme kanserine karşı alınması gereken önlemler ve koruyucu cerrahi teknikleri son yıllarda daha fazla öne çıkıyor. Memede ele gelen her kitlenin kanser olmadığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abdullah İğci, “İyi huylu tümörler büyüyebilir, memenin kendisi kitle gibi bir hal alabilir. Daha çok regl öncesi dönemde meme içyapısı çok yoğun olduğu için bu dönemde kontrolü yapanlar, memede kitle olduğu düşüncesiyle endişelenebilir” dedi.

MUAYENE 20 YAŞINDAN SONRA YAPILMALI
20 yaşından sonra kadınların kendi kendine meme muayenesi yapması için bilinçlendirilmesi çok önemli. Meme muayenesi için en ideal zaman, adet döneminin bitiminden 4-5 gün sonrası. Muayene ile birlikte düzenli tetkikler de meme kanserinde hayati önem taşıyor. Ntvmsnbc’nin haberine göre; Prof. İğci, ailesinde hiç meme kanseri olmayanların, ilk ultrasonografilerini 35 yaşından sonra yaptırmaları gerektiğini söyledi ve meme tarama programı hakkında şunları anlattı: “Meme kanseri öyküsü olanlar ise 25-26 yaşından sonra yıllık rutin ultrason takibi altında olmalıdır. Genetik meme kanserlerinde ise ilk mamografi yaşı 26’dır. Ailesel meme kanseri riski altında olanlar 32-34 yaşlarından sonra mamografi ile takip edilmeli; risk gurubunda olmayan kişiler ise 35-40 yaş arasında bir kez mamografi ve ultrasonografi yaptırmalıdır. Bu, ‘temel mamografi’ olarak adlandırılır. Bu gruptaki kişilerin 40 yaşından sonra rutin mamografi taraması yapılması gerekir.”

MAMOGRAFİNİN GÖRÜNTÜ KALİTESİ ÖNEMLİ
Meme kanserinin erken tanısında kaliteli mamografinin çok önemli olduğunu vurgulayan İğci, “Düşük kalitede mamografilerde meme içindeki yoğunluk iyi ayırt edilemediği için, memedeki küçük bir sertlik de fark edilemez. Kanser atlanabilir ve hasta zorlaşan tedavi nedeniyle sıkıntı yaşayabilir. Bu nedenle dijital mamografiler kullanılmalıdır. Bu teknoloji düşük radyasyon düzeyi ve görüntü kalitesi ile meme içindeki değişiklikleri ve değişim alanlarını çok iyi tespit edebilir. Bu değişimlerin kanserleşmeden hemen önceki hali, dijital mamografiler sayesinde yakalanabilir. Mamografide yeni teknolojilerin radyasyon oranı 10 kat daha azdır” ifadesini kullandı.


SİZ DE YORUM YAPIN

Önceki yazıyı okuyun:
Gözü kurtaran karışım

Türk Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, dünyada görme kayıplarının yaklaşık yüzde 10'una neden olan ve Türkiye'de de giderek...

Kapat