İlaç firmaları arasında yarış başladı
Ar-Ge çalışmalarına büyük paralar yatıran ilaç firmaları, Alzheimer’a çare bulmak için adeta yarıştı ancak her seferinde araştırma hüsranla sonuçlandı. Şimdi gözler hiçbir demans bulgusu olmadığı halde araştırmaya dahil olan gönüllüler üzerinde denenen aşıya çevrildi. Aşı başarılı olursa, insan ömrü de uzayacak. ABD’nin Boston kentinde yapılan 2013 Dünya Alzheimer Kongresi’nin gündemini yine Alzheimer aşısı oluşturdu.
Ancak bu kez Alzheimer hastalığını önlemek için ‘aminoid protein’ kullanılarak geliştirilmeye çalışılan aşı yerine Alzheimer’ı önlemekte çok daha etkin olduğu iddia edilen TAU proteini içeren aşı çalışması tartışıldı. Habertürk’ün haberine göre; bilim insanları TAU proteini kullanılarak üretilecek yeni jenerasyon aşıların Alzheimer’a karşı çok daha güçlü ve başarılı olabileceğine dikkat çekti. Birkaç yıl içinde TAU proteini ile geliştirilen aşılarının devreye girmesi bekleniyor. “Alzheimer hastalığının sağlık sistemleri, aileler ve sosyal hizmetler üzerinde yarattığı yükün sürekli büyüyor olması, çare arayışlarını hızlandırdı” diyen özel bir hastanenin Alzheimer Kliniği Başkanı Prof. Dr. Türker Şahiner, hastalığa çare üretmek için yapılan ve umut vaat eden araştırmaları şöyle anlatıyor: Alzheimer artık sebebi yüzde 99 bilinen bir hastalık. 2000’lerin başında ilaç firmaları arasında bir yarış başladı. Alzheimer için kim erken ilaç üretirse, ipi o göğüsleyecek. Çünkü ilaç üretildikten sonra 5 yıl boyunca hiçbir firma o ilacın eşdeğerini yapıp satamaz. 5 yıl da o firmayı abat eder.
BEYİN HÜCRELERİNİ ÖLDÜRÜYOR
Hastalığa adını veren Dr. Alzheimer, beyinde bir birikim görmüş ve bu birikime seril plak adını vermişti. 100 yıl sonra 1990 başında bu plağın neden oluştuğu, teknolojiyle birlikte ortaya çıktı. Dediler ki: “Bu protein Amyloid Beta’dır (AB)” AB zararlı değildi ama fazlası beyinde toksit oluşturuyordu. Beyinde biriken bu protein, plaklar halinde depolanıyor ve stoklanacak yer kalmayınca, beyindeki hücreleri öldürerek Alzheimer’a dönüşüyordu.
4 İLAÇ KULLANILIYOR
2000’lerin başında bu proteinin gen şifresi tanımlandı. APOE geninin 4 tipini taşıyanların bu proteini fazla ürettiği ortaya çıktı. Yani bugün hastalığın hem genetik kodunu hem de o kodun ürettiği proteini biliyoruz. I İşte bu noktada ilaç şirketlerinin savaşı başladı. Bugüne dek her biri yüz bin dolarları bulan yüzlerce ilaç çalışması yaptı. Ancak 1997’den beri kullandığımız 4 ilaç var. Bu ilaçların hiçbiri Amyloid Beta’yı temizlemiyor. Bu ilaçlar da hastayı biraz daha dikkatli ve canlı tutmayı sağlıyor, yüzde 30-40 yaşam kalitesini artırmaya yarıyor.