Kanseri önlemek mümkün

Bursa’nın İnegöl ilçesinde, Zihinsel Engelliler Derneği (İZED) tarafından Sani Konukoğlu Konferans Salonu’nda “meme kanseri” konferansı düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Sağlık Meslek Lisesi meslek dersleri öğretmeni İhsan Göl, kanserin potansiyel olarak yüzde 40‘ının önlenebileceğini, değiştirilebilir risk faktörlerinden uzak durulması gerektiğini söyledi. Göl, “Her hücrede doğum, büyüme, çoğalma ve ölüm döngüsü bulunmaktadır. Ancak herhangi bir sebeple bu döngüde ölüme geçiş basamağı durur ve bunun sonucunda hücreler ölmeyip kontrolsüz olarak sürekli çoğalır.

Oluşturdukları bu tabloya kanser denir. Bu anormal bir şekilde sürekli çoğalan hücreler başka organlara sirayet eder. Kanser hastalığı için iki risk faktörü vardır; değiştirilebilir faktörler ve değiştirilemeyen faktörler. Değiştirilemeyen faktörler yaş, cinsiyet ve irsîdir. Değiştirilebilen faktörler ise sigara ve alkol kullanımı, radyasyona maruz kalma, uzun süre güneş ışığına maruz kalma, kötü beslenme alışkanlığı, gıdalardaki katkı maddeleri, bazı virüsler, aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma, bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest ve benzeri), hava kirliliği. Bu risk faktörlerine maruz kalan bir kişinin kesin kanser olacağı söylenemez, ama kansere yakalanma ihtimali artar. Kanserin potansiyel olarak yüzde 40‘ı önlenebilir. Değiştirilebilir risk faktörlerinden uzak durulmalıdır” dedi.

Meme kanseri hakkında bilgi veren Göl, “Meme, yağ dokusu, süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur. Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalmalarına meme kanseri denir. Her 11 dakikada 1 kadın meme kanserinden hayatını kaybetmektedir. Her 3 dakikada 1 kadına, yeni meme kanseri teşhisi konmaktadır. Günümüzde ABD’de yedi kadından birisi meme kanserine yakalanmaktadır. Bu oran Avrupa ülkelerinde on kadında birdir. Türkiye’de her yıl 30 bin kadına meme kanseri teşhisi konduğu açıklanmıştır. Türkiye’deki bütün kadın kanserlerinin yüzde 32,8’ini meme kanseri teşkil ediyor.

Eğer bir kadının birinci dereceden bir akrabasında meme kanseri varsa riski iki kat artar. Toplumdaki her 10 meme kanseri vakaından ancak bir tanesi ailevidir. Hormonal etkiler de ise, ilk adet yaşının 11’den küçük olması, menopoz yaşının 55’den büyük olması, ilk doğumun 40 yaş üstünde yapılması ve emzirme süresi iki yıldan az olanlar. Koruyucu faktörler ise emzirmedir. Bebeklerinizi emzirin, emzirmek kadını meme kanserinden korur. İlk çocuğun 30 yaş öncesinde doğması, haftada 3 kez egzersiz yapmak riski yüzde 35-40 azaltır. Dengeli ve yeterli beslenme de koruyucu faktördür” şeklinde konuştu.