Moleküler görüntüleme hızla gelişecek
Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan, Türkiye sağlık sektörünü de yakından ilgilendiren moleküler görüntüleme alanında yaşanan gelişmeleri Avrupa ölçeğinde mercek altına alıyor. Firmanın gerçekleştirdiği “Avrupa Moleküler Görüntüleme Pazarları” başlıklı yeni analize göre 2011 yılında pazarda 276 milyon dolara ulaşan gelirin 2018 yılında 388,4 milyon dolara ulaşması bekleniyor.
Araştırma, pozitron emisyon tomografisi (PET), tek foton emisyon bilgisayarlı tomografisi (SPECT) ve planar segmentleri de kapsıyor. Avrupa’da artan kullanıcı tabanının moleküler görüntüleme pazarının gelirlerini katlayacağını belirten Frost & Sullivan sağlık sektörü analistleri, buna bağlı olarak teknolojide yaşanan hızlı gelişmelerin deneyimli teknisyen ve hekimlere olan ihtiyacı ön plana çıkaracağına vurgu yapıyorlar.
Kullanım yaygınlık kazanıyor
Frost & Sullivan Araştırma Analisti Kaavya Karunanithi, Avrupa ölçeğinde moleküler görüntüleme alanında yaşanan gelişmeler hakkında şunları söylüyor: “Yeni radyo görüntüleyicilerin keşfi, moleküler görüntüleme tanılarının daha yeni klinik uygulamalardaki kullanımını yaygınlaştırıyor. Geleneksel kardiyoloji ve onkoloji alanlarına ek olarak, nöroloji ile bulaşıcı ve enflamatuar hastalık segmentleri de radyo izleyicilerle moleküler görüntüleme tekniklerine giderek artan bir şekilde ağırlık veriyor ve bu da uygulama alanını genişletiyor.”
Bununla birlikte, PET ve PET/CT de dâhil olmak üzere çeşitli kanser görüntüleme modalitelerinin prosedürsel miktarı da artıyor. Ayrıca, kişiselleştirilmiş tedaviyi kolaylaştırması da moleküler görüntüleme tekniklerinin kullanımında motive edici bir rol üstleniyor. Diğer yandan, teknolojideki yenilikler de moleküler görüntüleme pazarlarındaki artışı teşvik etmeyi sürdürüyor. Örneğin, yakın zamanda tanıtılan PET/MRI gibi hibrid teknolojiler mevcut PET/CT’ye oranla daha yüksek spesifiklik sağlıyor.
Gelişmeler hızlı yaşanacak
Piyasanın uzun vadede, daha geniş çaplı klinik uygulama portföyünü sağlayacak olan optik modaliteler ve üçlü modalite sistemlerinin hâkimiyetine gireceğini belirten Karunanithi, teknik olarak ileri düzeydeki fırsatların, kişiselleştirilmiş tıbba yönelik talepleri karşılarken bile piyasa beklentilerinin en üst düzeye çıkaracağının altını çiziyor. Öte yandan, teknolojideki hızlı gelişmelerle birlikte, görüntülerin etkin bir şekilde elde edilip yorumlanması için deneyimli teknisyen ve hekimlere acilen ihtiyaç duyulacağını dile getiren Karunanithi, söz konusu ihtiyacın şimdiden ele alınması gereken önemli bir problem olduğuna dikkat çekiyor.
Sağlık sektörü katılımcılarının yüksek düzeyde yaşanan teknolojik değişime ayak uydurmalarının zorunlu olduğunu ifade eden Karunanithi, kişiye özel tıbbi bakım hizmetini kolaylaştırmak için yenilikçi, kesin ve güvenilir çözümler sunmalarının kaçınılmaz olacağını da sözlerine ekliyor.