Pfizer ve Birgi Mefar ortaklığı ile Türkiye, kendi zatürre aşısını üretecek
Pfizer, dünyanın önemli biyoteknoloji ürünlerinden biri olan Konjüge Pnömokok Aşısı üretimi için ABD ve İrlanda’nın ardından dünyadaki üçüncü tesisini Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah Kafkas’ın katılımıyla Türkiye’de açtı. 13 Kasım’da açılışı gerçekleştirilen tesis yıllık 75 milyon doz aşı üretim kapasitesine sahip.
Sağlık Bakanlığı’nın Ulusal Aşı Takvimi’nde de yer alan ve ülkemizde doğan çocukların pnömokok bakterisinin yol açtığı zatürre, orta kulak iltihabı gibi hastalıklara karşı bağışıklanmasında kullanılan aşı, Türkiye’de günümüz teknolojileriyle formülasyon aşamasından başlayarak üretilen ilk aşı olma özelliği taşıyor. Bu yatırımla Türkiye pnömokok aşısı açısından kendi ihtiyacını karşılayan ülke konumuna gelirken, 3 yılda toplam 21 milyon doz aşı Sağlık Ocağı ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezleri’nde uygulanmak üzere Bakanlığa sunulacak.
12 Kasım Dünya Pnomoni Günü’nün hemen ardından gerçekleşen açılışa, dünyada her 20 saniyede bir çocuk kaybına sebep olan pnömoniye karşı geliştirilen aşının Türkiye’de üretilmesinden duyulan gurur damgasını vurdu. Pfizer Türkiye Teknik Genel Müdürü Suat Kumser; Pfizer Gelişen Pazarlar Bölge Başkanı Ahmet Göksun ve Pfizer Biyoteknolojik Ürünler Operasyon Birimi Başkan Yardımcısı Mike McDermott, proje kapsamında işbirliği yaptıkları Mefar İlaç San. A.Ş.’nin İstanbul Kurtköy tesislerinde düzenlenen basın toplantısında şirketin Türkiye’deki faaliyetlerini ve üretimle ilgili önemli yatırım planlarını paylaştı.
İlk yerli üretim aşılar Kasım ayında geliyor
Pfizer Global Tedarik Birimi Pfizer Türkiye Teknik Genel Müdürü Suat Kumser, araştırma ve geliştirmeye yılda 7 milyar dolar ayıran ve küresel ölçekte sektör lideri olan Pfizer’in ülkemizde yarım asrı aşkın süredir yatırım yaparak, pazarımıza sunduğu ürünlerin %70’ini Türkiye’de ürettiğini söyledi. Kumser, ayrıca aralarında AB ülkelerinin de bulunduğu Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Uzak Doğu’da olmak üzere toplam 18 ülkeye çoğunluğunu steril enjeksiyonluk ürünlerin oluşturduğu ilaç ihracatı yapmakta olduğunu da dile getirdi. Kumser sözlerine şöyle devam etti:
“Formülasyon aşamasından itibaren aşı üretimi konusunda ülkemiz için bir ilk olan bu proje kapsamında gerekli tesis ve ekipman yatırımları, personel eğitimleri, deneme üretimleri gibi önemli aşamalar tamamlandıktan sonra ilk validasyon serilerinin üretimine Nisan-Mayıs 2012’de başlandı ve gerekli stabilite çalışmaları başarıyla tamamlandı. Söz konusu aşı için ithalden yerli üretime dönüş ruhsatlandırma süreci de tamamlandı, 2012 itibariyle ilk yerli üretim aşıların kullanıma sunulması planlanıyor. Bu aşının ülkemizde üretilmesi görevini bize veren Sağlık Bakanlığımıza teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Bu üstün özellikli ürüne gerekli değeri veren hekimlerimize, eczacılarımıza ve tüm tıp camiasına teşekkürlerimi sunuyorum.”
BirgiMefar Grup Genel Müdürü Şefik Renda, proje hakkında şunları söyledi:
“Bu önemli proje Pfizer’in finansal, teknolojik ve bilgi birikimi desteği ile Mefar bilgi birikimi ve tecrübesinin birleşmesi sonucunda 2011 yılında başladı, 2012 yılı Nisan ayında üretim aşamasına geçildi. Bu konuda dünyanın sayılı firmalarından olan Pfizer’in Konjüge Pnömokok Aşısının kendi bünyeleri dışında dünyada ilk defa üretim yeri olarak steril enjektabl ürün üretim tecrübesi yüksek, bilgi birikimi ve yetişmiş personeliyle Türkiye’nin en önde gelen üretim tesislerinden biri olan Mefar İlaç’ı ortak olarak seçmesinden dolayı Mefar Birgi ailesi olarak gurur duyuyoruz.”
Pfizer Gelişen Pazarlar Bölge Başkanı Ahmet Göksun, Pfizer’in, ülkemizi bölgesinde lider olarak gördüğünü ve gelecek yatırımlar için ülkemizin stratejik bir ortak olarak önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Pfizer’in Türkiye pazarında bulunan ürünlerinin %70’ten fazlasının ülkemizdeki üretim tesislerinde üretildiğine dikkat çeken Göksun, 2023 vizyonu kapsamında ülkemizin pek çok sektör için dünyanın en önemli merkezlerinden biri olmasını beklediklerini açıkladı. Hükümetin 2023 yılı Endüstri ve Yatırım vizyonunda ilaç sektörünün stratejik sektörler arasında konumlandırılmasından dolayı heyecan duyduklarını belirterek, Bakanlığın ileri teknoloji yatırımlarının ülkemize çekilmesi konusunda daha iyi bir ortam yaratmaya yönelik çalışmalarına, endüstri ortağı olarak destek vermeye devam edeceklerini bildirdi. Göksun,
“Sağlık Bakanlığı’nın yatırımların teşvik edilmesine yönelik kararlı tutumu Pfizer’in yatırım kararlarında belirleyici oldu. Bundan sonra da Pfizer, ülke ekonomisine katkı sağlayacak yeni yatırım fırsatlarını değerlendirmeye devam edecek. Pfizer olarak ülkemizde şimdiye kadar yürüttüğümüz projeler bize ülkemiz adına büyük ümit veriyor. Aynı zamanda Pfizer-kamu işbirliği açısından diğer ülkeler ve diğer bölgeler açısından bir örnek teşkil ediyor. Diğer bölgeler Türkiye’de hükümetimizle yapabildiğimiz çalışmaları çok büyük bir dikkatle izliyor ve sağlık hedefleri açısından kamuyla yapılan işbirliğine yönelmede önemli bir aşama olarak görüyor. İleride işbirliğimizin çok daha derinleşmesini, yaygınlaşmasını ve sağlık sisteminin gelişmesine çok daha önemli katkılarda bulunabilmeyi ümit ediyoruz.”
diye konuştu.
Pfizer Biyoteknolojik Ürünler Operasyon Birimi Başkan Yardımcısı Mike Mc Dermott ise şunları söyledi:
“Ürettiğimiz Prevenar 13 gibi ürünlerin dünyanın çeşitli yerlerinde ne kadar büyük etkiler yarattığını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Özellikle aşı kampanyalarını gündeminin önemli bir parçası haline getiren ileri görüşlü Türk hükümetine teşekkür ederim. Benim 5 kızım da Prevenar ile aşılandı ve aşının etkilerini şahsen görme imkânı elde ettim. Bu mükemmel teknolojiyi Türkiye’ye getirebilmek adına çok çalıştıkları için Pfizer Türkiye’ye teşekkür ederim. Aynı zamanda Mefar’a da teşekkür etmek istiyorum. ABD ve İrlanda’nın ardından ilk kez Türkiye’de üretim yapılacak olmasında Mefar’ın çok büyük rolü oldu. Son olarak Pfizer Türkiye proje ekibine teşekkür etmek istiyorum. Söz konusu ekip çok büyük zorlukları aşarak biyoteknolojik olarak üretimi çok zor olan bir ürünü Türkiye’de üretmeyi başardı, tüm bu süreçte bizimle çok sıcak ilişkiler kurdular. Türk çocuklarının bu ürün sayesinde uzun sağlıklı hayatlar süreceğini bilmek beni çok heyecanlandırıyor.”
Açılış törenine katılan Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah Kafkas şunları söyledi:
“Burada bir heyecanı ve başarıyı yakalamış bir ekibin haklı gururuna tanık olduk. Ülkemiz adına emeği geçen herkesi kutluyorum. Maalesef 10 yıl önce kimi bölgelerde aşılama oranının %50’nin altında olduğu bir Türkiye vardı. Bugün artık aşılama oranının neredeyse ülkenin her yöresinde eşit düzeye geldiğini ve hemen hemen bütün ülke insanının aşılanmasının gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Aşı çeşitliliği açısından da önemli bir mesafe kat ettik. Pfizer’in yarım asırdır ülkemize verdiği değerli hizmetleri takdirle takip ediyoruz. Artık Mefar gibi yerli üreticilerin Pfizer gibi önemli bir devle işbirliği yaparak eşit şartlarda büyük bir üretimi gerçekleştiriyor olmasını Türkiye’nin altyapı anlamında geldiği seviyede çok önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Değerli Pfizer yöneticilerinin Türkiye için söylediği sözler önemlidir. Türkiye artık dünyanın önemli bir aktörüdür. Türkiye bugün uluslararası bir firmanın operasyon merkeziyse, bu belli coğrafyalarda bir prestij nedenidir, bunun bir anlamı vardır. Üretildiği ülkenin de ürüne değer kattığını hepimiz biliyoruz. Bu anlamda emeği geçen herkesi kutlamak istiyorum.”
Yıllık 75 milyon doz üretim kapasitesine sahip olan tesis, ülkemizin hâlihazırdaki yıllık yaklaşık 6 milyon dozluk ihtiyacını karşılarken, gelecekte yetişkin aşılaması gibi artan ihtiyaçlara da cevap verebilecek kapasiteye sahip.
Uluslararası işbirliğine imza atıldı
Projenin hayata geçirilmesi için Pfizer Türkiye’den 30 kişilik bir proje ekibi, Pfizer global üretim merkezlerinden 25 kişilik uzman bir ekip ve Mefar İlaçları’ndan yaklaşık 35 kişilik bir ekip birlikte çalıştı. Sağlık Bakanlığı ve Pfizer Global Kalite Yönetim Grubunun Good Manufacturing Practice (GMP) denetim süreçlerini başarıyla tamamlayan tesiste üretilecek aşı, her yıl ülkemizde doğan tüm bebeklere Sağlık Ocağı ve Ana Çocuk Sağlığı Merkezleri’nde ücretsiz olarak yapılıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın milyonlarca bebeği korumak üzere 2008 Kasım ayında Ulusal Aşı Takvimi’ne aldığı Pnömokok aşısı Prevenar 13®, halen dünyada ve Türkiye’de, en geniş serotip kapsamına sahip konjüge pnömokok aşısı olma özelliğini taşıyor.