Prof. Dr. Catapano: hastanın fayda gördüğü ilacı almayı durdurması büyük bir hatadır
Haziran 2011’de yayımlanan ESC-EAS Dislipidemi Yönetimi Ortak Kılavuzu’nun (ESC-EAS Joint Guidelines on Management of Dyslipidemia) çalışma grubunda yer almış olan Prof. Dr. Alberico L. Catapano, 12-14 Mart tarihleri arasında Pfizer Kardiyovasküler sponsorluğunda farklı illerde düzenlenen “Course in Clinical Lipidology” başlıklı sempozyumlar dizisine konuk konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Alberico L. Catapano yeni dislipidemi kılavuzunu İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya ve Konya’da yaklaşık 600 uzman hekime aktardı.
Prof. Dr. Catapano kılavuzun günlük klinik uygulamalara daha fazla dâhil olmasına katkıda bulunmak amacıyla kısa süre önce yine ülkemizdeki hekimlerle buluşmuştu.
Diyabet hastalarında statin kullanımı
Diyabette çok yaygın şekilde görülen böbrek fonksiyonlarının bozulması. hakkında Prof. Dr. Catapano görüşlerini şöyle ifade etti:
“Böbrek disfonksiyonu olan diyabetik hastalarda, böbrek disfonksiyonu nedeni ile böbrek tarafından sekrete edilmeyen bir statin kullanmak isteyebilirsiniz. Bu durumda istediğiniz şey, LDL seviyesini istenilen düzeye düşürmenizi sağlayacak ve aynı zamanda da karaciğer tarafından atılacak bir statin seçmektir. Eğer diyabetik hastalarda 70’in altında olan hedefi göz önüne alırsak, hedefe ulaşmak için kuvvetle muhtemel atorvastatin veya rosuvastatin kullanmanız gerekir. Eğer hastanın GFR’si 45’in üzerinde ise ikisinden birini tercih edebilirsiniz, ancak GFR azaldığı zaman karaciğer tarafından atılan ilacı seçmek zorundasınız.”
Kolesterol tartışmaları
Prof. Dr. Catapano ülkemiz gündeminde son dönemde yer alan kolesterol hakkındaki tartışmalarla ilgili de görüşlerini belirtti. Prof. Dr. Catapano’ya göre sağlıklı bir yaşam tarzı hastaların kan basıncını ve hiperglisemiyi düşürerek riski azaltmak açısından doğru bir yaklaşım sunuyor;
“Bununla birlikte, riski çok yüksek olan hastalarda, bu yeterli değildir. Bu nedenle ilave olarak ilaç kullanarak LDL seviyesini de düşürmeniz gerekir.”
Yaşam tarzının önemli olduğu ve bunun toplumun büyük kısmı için geçerli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Catapano, yüksek riskli hastalar için ilaca ihtiyaç olduğunu söyledi. Catapano tartışmalara iki farklı bakış açısından yaklaşarak kolesterol hakkındaki tartışmalara son noktayı koydu:
“Öncelikle, kardiyovasküler olayların rüptüre olmuş bir plakta meydana gelen kan pıhtısına bağlı olduğu doğrudur. Ancak rüptüre olan plaklar lipitten özellikle de kolesterolden zengin olan stabil olmayan plaklardır. Bu durumda olayları esas olarak tetikleyen, lipitlerin plak içine dolması ve bunun sonucu olarak plağın rüptüre olmasıdır. İkinci olarak, diyabetik hastaların, gliseminin azaltılmasından ziyade LDL’nin düşürülmesinden daha fazla fayda gördüklerine dair çeşitli veriler vardır. Bunun nedeni, özellikle diyabetikler gibi riskli hastalarda LDL kolesterolün düşürülmesinin, plak içine dolan kolesterolü azaltmasıdır. Son olarak, yaşam tarzı da büyük önem taşımaktadır.”
Prof. Dr Catapano, gündemdeki tartışmalardan etkilenerek ilacını bırakmış olabilecek hastaların ne yapması gerektiği konusunda ise düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
“Öncelikle, hasta bir ilaç alıyorsa, bu ilacın doğru hastalık için doğru hastaya verildiğini kabul ediyorum. Bunu göz önünde bulundurarak, ilaçlarını almaya tekrar başlamaları gereklidir çünkü kardiyovasküler olayları azaltmak açısından fayda gördükleri bir ilacı almayı durdurmak büyük bir hatadır. Tedavilerini sonlandırmış olan hastalar büyük bir hata yapmıştır ve doktorlarına danışmadan tedaviyi kendi başlarına durdurduklarını düşünüyorum. Bu durumda doktorlarına tekrar giderek ne yaptıklarını anlatmaları gerekmektedir. Ve inanıyorum ki hekimleri tedaviyi tekrar başlatacaktır.”
Statinlerle ilgili son ruhsat değişikliği
Statinlerle ilgili son ruhsat değişikliğine de değinen Prof. Dr. Catapano statin kullanımının sağladığı kardiyovasküler faydalar ile karşılaştırıldığında hastaların küçük bir bölümünde diyabette görülen artışın tedaviyi engelleyeceğini ya da zorlaştıracağını düşünmediğini söyledi. Prof. Dr. Catapano şöyle dedi:
“Diyabetteki bu artış ufak bir hasta grubunu etkilemektedir ve statin tedavisi esnasında diyabet gelişme riskindeki artış %8 civarındadır. Bu durum statinler ile elde ettiğimiz LDL düşüşü ile sağlanan kardiyovasküler olaylardaki büyük düşüşün avantajı ile karşılaştırılmalıdır. Bu nedenle bu durumun tedaviyi engellemesi veya durdurması gerektiğini düşünmüyorum. Ancak bunun nasıl oluştuğuna dair daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.”