Sağlık çalışanlarından nöbete tepki
Sağlık çalışanları, kamu hastane acilleri ve 112 istasyonlarında ayda asgari 8 saat nöbet uygulaması getirilmesini protesto etti.
Zeytinburnu’ndaki İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü yakınlarında bir araya gelen aile sağlığı merkezi çalışanları, “Hastanede nöbet tutmayacağız”, “Angarya çalışma istemiyoruz”, “Direne direne kazanacağız” ve “Nöbete hayır” şeklinde sloganlar attı, “Birinci basamak hekimiyiz, acil değil”, “Acilde nöbet tutmayacağız”, “Doktoruma dokunma” ve “Günde 50 randevu kimseye iyi gelmez” yazılı dövizler taşıdı.
Eylemde İstanbul Tabip Odası, İstanbul Aile Hekimliği Derneği, Pratisyen Hekimlik Derneği İstanbul Şubesi, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, İstanbul Aile Sağlığı Elemanları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul Şubesi ve Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası tarafından hazırlanan ortak metin okundu.
Açıklamada, yıllardır sorunların birinci basamak sağlık çalışanlarının, sağlık hizmetlerinin aksadığı birimlerde çalıştırılarak giderilmeye çalışıldığı savunuldu. Aile sağlığı merkezi sağlık çalışanlarına Torba Yasa ile kamu hastane acilleri ve 112 istasyonlarında ayda asgari 8 saat nöbet uygulaması getirildiği hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Suriye’de yaşanan savaş ile halkımız birçok salgın hastalık riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Yıllar önce kökünü kuruttuğumuz çocuk felci, toplumu tehdit etmeye başlamış, kızamık ve su çiçeği salgın düzeyine varmıştır. Koruyucu sağlık hizmetlerine en çok ihtiyaç duyacağımız hassas bir dönemden geçerken, aşı kampanyalarını sağlık meslek lisesi öğrencilerinden alınan desteklerle yürütürken, yani çocuklarımıza aşı yapacak sağlık çalışanı bulmakta zorlanırken, bu alanı en iyi bilen, yürüten, birinci basamak sağlık çalışanlarını ayrı bir mesleki eğitim ve deneyim gerektiren hastane acillerinde görevlendirmek hangi nesnel gerekçelere dayanmaktadır?”
“BU TEK KELİMEYLE EMEK SÖMÜRÜSÜDÜR”
İstanbul Aile Hekimliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Esin Şener yaptığı konuşmada, bireylerin sağlık durumunu stabil halde tutmak için çalıştıklarını ifade ederek, “Ama artık çıkarılan mevzuat, kanunlar ve genelgelerle sağlık durumumuz eksiye gidiyor. Şunu bilmeliler ki, biz sağlıklı olmadığımız sürece, hastalarımıza sağlık veremeyiz. Bu acil nöbetleri nöbetleri tuttuğumuz zaman salgın ve kronik hastalıkların artışından sorumlu olamayız. Bunun mesulleri, bu genelgeyi, kanunu çıkaranlardır” diye konuştu.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Samet Mengüç de birinci basamak sağlık çalışanlarının “yedek emek gücü” olarak alana sokulmaya çalışıldığını, bunun tek kelimeyle “emek sömürüsü” olduğunu kaydederek, “Buna karşı çıkmak durumundayız” dedi. Katılımcılar, konuyla ilgili İstanbul Sağlık Müdürlüğü’ne dilekçe verdi.