20 Mayıs 2010, Perşembe 20:56Sektörün geleceği konusunda olumlu beklentiler içerisindeyiz
PNG Gerolymatos tarafından kurulan ve 2004’den beri Türkiye’de faaliyet gösteren Genesis Ilaç, Aralık 2009’da Alapis adlı firma ile ortaklık yapma kararı aldığını açıklamıştı. 2010 yılı için hayli önemli hedefler belirleyen Genesis Ilaç’ın genel müdürü Tufan Diker, firmanın vizyonuna ilişkin sorularımıza yanıt verdi. Son yıllarda ilaç ve sağlık sektörü politikalarında yaşanan değişimlerin firmaların Türkiye pazarındaki kârlılık oranlarını ister istemez etkilediğine değinen Diker, her ne olursa olsun yenilikçi anlayışın benimsenmesi ve ihtiyaç duyulan alanlarda yapılan çalışmalarla firmaların hedeflerine ulaşabileceğine inandığını belirtti.
KISACA SIZI TANIYABILIR MIYIZ? Memur bir ailenin çocuğu olarak 1962 yılında doğdum. Eğitimimi Kuleli Askeri Lisesi ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) tamamladım. Kuleli Askeri Lisesi’nde aldığım özellikle yabancı dil, yöneticilik, liderlik gibi konulardaki eğitimlerin ve edinimlerin daha sonra profesyonel hayatımda çok olumlu etkilerini gördüğümü belirtmem gerekli. Ilaç sektöründe hemen her yönetici için gereken ve kurumların özellikle üzerinde durduğu yetkinlikleri, küçük yaşta doğal olarak edinmiş olduğumu sektöre girer girmez fark ettiğimi hatırlıyorum.
GATA’dan 1986’da mezun olduktan sonra kıta hekimliği ve idari görevlerde bulundum. Bir tıp doktoru olarak eğitiminiz sırasında zaten hazırlanmış olduğunuz kriz yönetimi -her hastalığı ve hastayı bir kriz olarak ele almanız, acil müdahalelerde bulunmanız ve gerektiğinde risk almanız- profesyonel hayatta hele ülkemizde çok faydalı özellikler kazandırmakta. Idari görevlerim sırasında üst düzeyde görev almış olmam anlayış ve uygulamalarımın stratejik olarak gelişmesini de sağladı.
1988’de askerlikten ayrılarak muayenehane hekimliği ve kurum hekimliği yaptım. Ilaç sektörüne girişim 1992’de gelen öneriyi kabul etmemle oldu. Ilaç sektörünün kişilik yapıma ve anlayışıma en uygun sektörlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Hayatımı yeniden dizayn edebilecek olsam yine aynı sektörde çalışmayı isterim.
Ilaç sektöründe üst düzey yöneticilik pozisyonlarında çalıştım ve halen çalışmaktayım. Sırasıyla Eczacıbaşı, Pasteur Merieux, Abdi Ibrahim, Novartis, Solvay gibi ilaç firmalarında yöneticilik yaptım. Deneyimlerimin hemen tamamında bir ekip ya da grubun başında, yönetimin içinde sorumluluklar aldım. Fark edileceği gibi bu firmalar yerli ve çok uluslu olarak farklı yapılara sahip oldukları gibi aynı zamanda yönettiğim ürünler de orijinal, biyolojik, jenerik, mass gibi farklı yapı ve branşlara yönelikti.
Özellikle Eczacıbaşı’nda Rusya pazarı ile ilgili çalışma yaparak elde ettiğim deneyim ve Pasteur Merieux’de çalışırken edindiğim ABD ilaç pazarında tecrübeleri, değişik pazar ve ülkelerde ilaç pazarlama yöntem ve uygulamalarına ilişkin anlayışımın gelişmesinde çok faydalandığım kazanımlar oldu. Bütün bu deneyimler sırasında çalıştığım kurumların verdiği eğitimlerle de gelişme ve anlayışımın teknik açıdan artmış olduğu açıktır. Şanslıydım ki çalıştığım yöneticiler ve iş arkadaşlarım, gelişimim ve uygulamalarım açısından hep iyi ve güzel örneklerle karşılaşmama vesile oldu.
Ülkemizdeki ilaç sektörü, gelişmiş ülkelerdeki yöntem ve uygulamaları yapabilen, pazarlama araçlarından yüksek oranda faydalanan, insan ve çalışan kaynağına yatırım yapan, kaliteye dayanan bir çalışma ortamı sunuyor. Bu sektörün en önemli özelliklerinden biri de sürekli değişken ve hareketli bir ortam içerisinde bulunma zorunluluğunuz.. Ilaç sektörünün pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine getirdiği sınırlama ve kısıtlamalar her zaman yaratıcılık ve yenilikçi yaklaşımları benimsemeyi gerektiriyor. Işte bu alanlarda kendimi iyi hissettiğimi ve başarılı uygulamalarda bulunduğumu biliyorum. Değişken ve yenilikçi uygulamalar söz konusu olduğunda sürece kolay uyum sağlama ve yaratıcı anlayış geliştirme becerilerimi başarıyla hayata geçirdiğimi sanıyorum.
GENESIS ILAÇ TÜRKIYE PAZARINA NE ZAMAN GIRDI? Genesis Ilaç, 2000 yılında Türk-Yunan ortaklığı ile kurulmuş yabancı sermayeli bir ilaç firması. 2004’de benim de katılımım ile aktif olarak ilaç pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine başladık. 2003 yılı sonunda üç kişi olan ekip, 2009’da 80 kişiye ulaştı ve 16 milyon Amerikan dolarına varan cirosu, 14 markası, üç ürün grubu ile tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini yürüten büyük bir firma haline geldi.
Türkiye’de faaliyetlerimize başlarken yaptığımız ilk beş yıllık büyüme planına uygun olarak, küçük ölçekli, orijinal, özgün ürünlere sahip, etik ve esnek yaklaşımlar sayesinde içinde bulunduğu pazarlarda rekabetçi poziyonda yer alan bir firma olma hedefimizi yakaladık.
KURUM OLARAK ORGANIZASYONEL YAPILANMANIZ NASIL? SATIŞ AĞINIZ NE DURUMDA? Genesis Ilaç şu anda sahada iki değişik ürün grubu ile faaliyet gösteriyor. Bu grupların biri onkoloji ve algoloji alanında spesifik iken diğer grup kulak-burun-boğaz (KBB), pediatri, pratisyen hekimlik ve dahiliye uzmanlarına çalışıyor. Bu satış ekiplerimiz altı değişik bölgede faaliyet gösteriyor ve bu gruplarımıza merkezden medikal, pazarlama, ruhsatlandırma, lojistik ve muhasebe departmanlarımız ile destek veriyoruz. Sahada çalışan 60 kişilik ekibimiz pazarlamanın gerektirdiği bütün araçları en üst kalite ile kullanarak doktor ve eczanelere tanıtım faaliyetlerimizi yürütüyor.
ÜRÜN PORTFÖYÜNÜZ HANGI ENDIKASYONLARI KAPSIYOR? Pazara sunduğumuz Sinomarin burun spreyi hipertonik içeriği ile tıpta önemli bir kullanım alanına sahip. Bu doğal ve patentli ürün, pazara girdiği ilk günden itibaren o zamana kadar bilinen uygulamaları değiştiren bir ürün oldu. Sinomarin bu özellikleri ile artık ailelerin burun temizliği ve varsa üst solunum yolu sorunlarının tedavileri için en çok kullanılan ve tercih edilen ürün haline geldi. Dört seneden beri, KBB ameliyatlarından sonra kullanılan ve sağlıklı bebekler de dâhil olmak üzere erişkin ve hastalarda yaygın olarak ilk tercih edilen ürün olma niteliği taşıyor. Içerdiği tuz oranı ile tedavi edici özelliğe sahip olması ve yan etki göstermemesi ürünümüzün en önemli özelliği.
Yenilikçi bir başka ürünümüz, Rinopanteina adlı burun damlası ve merhemi ise burun kuruluğunu gidermek ve nemlendirmek amacıyla burun mukozası için geliştirilmiş bir ilaç.
En son pazara verdiğimiz Stomatovis ise ağız yaralarının tedavisi ve giderilmesi için nanoteknoloji ile üretilmiş eşi ve benzeri bulunmayan bir krem… Şu ana kadar hayli yüz güldürücü sonuçlar almış durumdayız.
Ayrıca kanserli hastaların ağrılarında kullanılan kırmızı reçeteli bir ürünümüz ile de ağrı çeken kanserli hastalarımızın dertlerine bir nebze de olsa çözüm getirmiş olduk. Actiq isimli, lolipop şeklindeki bu ilaç kronik ağrıları olan hastaların ağrı tedavisi sırasında ortaya çıkan “kaçak ağrıyı” tedavi etmek için tasarlandı. Bu özel ilaç formu sayesinde hasta, ağrısı başlar başlamaz ihtiyaç duyduğu kadar ilacı kendi başına yanaktan emdirerek alabiliyor ve ağrı geçince ilaç alımını kesebiliyor. Yani hasta tam olarak ihtiyacı kadar ilaç almış oluyor ve ağrısını kendisi kontrol edebiliyor. Hayli hızlı etki eden bu ilacın dozunun ve miktarının hasta tarafından ayarlanabilmesi tıbbi olarak bunun çok gelişmiş bir uygulama olduğu anlamına gelir. Alternatifi, hastaya hastane koşullarında damar yolundan standart dozda morfin verilmesidir ki bu yan etkiler açısından riskli bir uygulamadır.
Ayrıca çocuk sağlığı alanında kullanılan gaz gidericilerin yanı sıra kadın sağlığı, öksürük tedavisi, osteoporoz ve cilt bakımı ürünleri ile hizmet veriyoruz.
TÜRKIYE’DE VE GLOBAL PAZARDA SON BEŞ YIL IÇERISINDE BÜYÜME ORANLARINIZ NELER? 2009 ITHALAT VE IHRACAT RAKAMLARINIZ BEKLENTILERINIZI KARŞILADI MI? Genesis Ilaç son beş yılda hemen her sene iki misli büyüdü. Yeni kurulan bir firma olarak başladığı yolculuğa geçen sene 10 milyon Amerikan dolarına varan bir ciroya ulaşarak sektöre hizmet veren yaklaşık 350 firma arasında 70’inci sıraya yerleşti. 2009’da beklentilerimizin altında bir sonuç almış olsak da 2010 yılı içerisinde büyümemizi devam ettirmeyi planlıyoruz.
ÖZELLIKLE TÜRKIYE PAZARI IÇIN 2010 HEDEFLERINIZ NELER? 2010 yılı içerisinde değişik pazarlara girmeyi ve içinde bulunduğumuz pazarlarda beş yeni ürün lansmanı yapmayı planlamıştık. Fiyat kararnamesi nedeniyle ne yazık ki bu ürünlerin ikisinden vazgeçmek durumunda kaldık. Ancak diğer üç ilacı pazara sunacağız. Bu yeni ürünlerle beraber 2009’a göre yüzde 30 oranında bir büyüme öngörüyoruz.
SON YILLARDA BIRLEŞME VE DEVRALMALARDA HIZLI BIR ARTIŞ GÖRÜLÜYOR. FIRMANIN ORTA VADELI PLANLARI ARASINDA BU TIP BIR IŞBIRLIĞI, BIRLEŞME VEYA DEVRALMA VAR MI? Genesis Ilaç, 2009’un son gününde Yunanistan merkezli Alapis S.A. ile yüzde 50 oranında ortaklığa gitti. Güney ve Doğu Avrupa’nın en büyük ilaç firmalarından Alapis S.A., bu ortaklıkla birlikte Türkiye pazarına da girmiş oldu. Şimdi, hem yeni ürünlere sahip olmak hem de ülkemizdeki yatırımlarımızı ve işbirliklerini artırmak amacıyla daha hızlı çalışıyoruz.
Firma olarak ülkemizde doğabilecek fırsatlara, işbirliklerine açığız. Bu konuda üzerinde çalışmakta olduğumuz projelerimiz sürüyor. Satın almaların yanı sıra ürün bazında ya da pazarlama ve satış operasyonlarında işbirliği kurmak gibi seçenekleri değerlendirebiliriz.
ILAÇ FIYAT KARARNAMESINDE YAPILAN DEĞIŞIKLIKLER VE KURUM ISKONTOLARI, FIRMANIZI NE ÖLÇÜDE ETKILEDI? TÜRKIYE’DEN ÇEKMEYI DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ BIR ILAÇ VAR MI? Daha önce değindiğim gibi iki ürünümüz bu uygulamadan etkilendi. Bir ürünümüz ise Sağlık Bakanlığı tarafından düzeltilerek normal haline geldi. Ancak pazara sunmayı düşündüğümüz iki üründen bu kararname yüzünden vazgeçmek zorunda kaldık.
Ilaç sektöründe artık kârlılık oranları sınıra geldi. Bundan 15-20 yıl öncesinin kâr oranlarından söz etmek mümkün değil. Buna rağmen söz konusu uygulamalar devam edecek olursa birçok firma gibi biz de kâr oranlarımıza ve ürünlere göre durumu gözden geçirmek yapmak durumunda kalabiliriz.
SON DÜZENLEMELER IŞI⁄INDA VE AYRICA HEKIM OLARAK TÜRKIYE ILAÇ VE SAĞLIK SEKTÖRÜNÜN GELECEK 10 YILINI NASIL DEĞERLENDIRIYORSUNUZ? Ilaç sektörümüzün geleceği konusunda hâlâ olumlu beklentiler içerisindeyiz. Her ne kadar 2010 yılının da ilaç sektörüne o alışkın olduğumuz büyümeyi getirmeyeceğini öngörüyor olsak ta yeni orijinal ürünler sayesinde büyüme fırsatı yakalamak her zaman mümkün. Açıkçası şu an Türkiye pazarı özelinde yabancı yatırımcılar için birçok soru işareti var. Yatırımları için artık sorgulanan bir pazardan bahsediyoruz.
Özellikle jenerik ilaçlar ve tabii ucuz ilaçlar için önemli bir pazar oluşturuluyor olsa da inovatif jenerikler pazara girerken kalite ve üretim standartları önemle takip edilmeli… Geçtiğimiz yıllarda bu kapsamda ülkemizde ruhsatlandırılan ve jenerik olmasına rağmen dünyada eşi benzeri olmayan ilaçlar hastalarda kullanılmaya başladı. Sağlık Bakanlığı’nın özellikle yerli üretilen, “yenilikçi” adı altında verdiği ve vereceği ruhsatlarda titiz davranması gerek. Dosya kopyalayarak ve etken maddesini artırıp yüksek fiyatlandırma ile pazara sokulan jenerikler, yenilikçi olmaktan uzaktır. Her zaman küçük kutu, ucuz maliyetler gündemdeyken Sağlık Bakanlığı’nın daha pahalı fiyata yerli üretilmiş, daha büyük ambalajlı ilaçlara ruhsat verip geri ödeme listelerine alıyor olması düşündürücü. Özellikle dünyada eşdeğeri olmayan, tedavide endikasyonu bulunmayan bu ilaçları Sağlık Bakanlığı’nın denetleyip araştırarak ortaya çıkaracağına inancımız tam… Sonuçta insan sağlığının her şeyden önce geldiğini hepimiz onaylıyoruz.