Tıpta “ekstern eğitim”
Artan kontenjanlar karşısında mekan sorunu yaşanan tıp fakültelerinde yan sınıfa canlı yayın yaparak ders işlendiği oluyor. Hocalar, öğrencilerin devamsızlık yapmalarına göz yummak zorunda kalıyor. Soruna çözüm bulma çabaları, “tıp fakültelerinde ekstern dönem mi başlıyor?” sorusunu da akıllara getiriyor.
Hekimpostasi’nda yer alan habere göre; YÖK tarafından tıp fakülteleri kontenjanlarında yapılan artışla Türkiye’nin en köklü tıp fakültelerinden Hacettepe Türkçe Tıp Fakültesinin öğrenci sayısı Kastamonu ve Bozok Tıp Fakülteleriyle birlikte 310’a, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin 335’e, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinin de 295’e yükseldi. Yabancı uyruklu öğrenciler, hazırlık sınıfından gelen ve alttan ders alanlar gibi kontenjan dışı öğrencilerle birlikte üç üniversitenin birinci döneminde okuyan toplam öğrenci sayısı Hacettepe Tıpta 700’e, Ankara Tıpta 500’e, Gazi Tıpta 420’ye ulaştı. Fakültelerde sınıflar ikiye ayrılıp devam zorunluluğu aranmayarak eğitim sürdürülmeye çalışılıyor.
Kontenjanların artması değil azaltılması istenmişti!
Birinci dönem derslerini iki gruba ayırdıklarını aktaran Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Benekli, “Büyük amfiler için uygun bir binamız yok. Zaten tıp fakültesinde 450 kişinin tek amfide eğitim görmesi mümkün değil. Birinci sınıfları ikiye bölmek zorunda kaldık.” açıklamasında bulundu.
Öğretim üyelerinin anlatacağı ders sayısının iki katına çıktığını aktaran Dr. Benekli, “Kontenjanların artması değil azaltılmasıyla ilgili talebimiz oldu ama dikkate alınmamış. ‘Kontenjan bu’ denince, öğrencileri oturtacak yeri bir şekilde ayarlamak zorunda kalıyorsunuz. Ülkemizde doktor sayısı hala AB standartlarına ulaşmış değil, dağılım problemi var ama mekan sorununu çözmeden kontenjan artırmak da çözüm değil.” dedi.
İdari personel odaları amfi yapıldı
Sadece birinci dönemde değil üst dönemlerde de sıkıntı yaşanan fakültede beşinci kattaki idari personel odaları 4. dönem öğrencileri için amfi haline getirildi. Dekan Benekli, “Şu an 300 kişi olan dönem 2, dönem 3 olacak; 420 kişi olan dönem 1, dönem 2 olacak. Seneye kaç kişi gelecek bilmiyoruz. Şu anda sığdık ama seneye ne yapacağımızı bilemiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
20 metrekarelik hasta odasına 125 kişi nasıl sığar?
Dr. Benekli tıp öğrencilerinin laboratuvar ihtiyaçlarına ilişkin sorunları olduğunu da aktardı ve önümüzdeki yıllarda kliniklerde de sorun yaşanacağına işaret ederek, “500 kişiyi kliniğe göndereceksiniz. 4’erli gruplara bölseniz bile 20’şer metrekarelik hasta odasına 125 kişiyi sokmanız mümkün değil” dedi.
Sınıflar ikiye, uygulamalar dörde ayrıldı
Derslerin uzun süredir sınıflar ikiye bölünerek işlendiğini anlatan Ankara Üniversitesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülriz Erişgen, “İkiye bile bölsek, bütün öğrenciler derse katıldığında yine de amfiye sığmaları mümkün değil. Çok sıkı yoklama alınmayarak, devamsızlığa göz yumularak dersler işlenebiliyor.” açıklamasını yaptı. 250 kişiyi aynı anda laboratuvara almak mümkün ikiye ayrılan uygulama grupları da kendi içinde ikiye ayrılmaya başladı. Bu durum ders saatlerinin de kısalmasına neden oldu.
Projeksiyonla sınav yapılacak
Tüm öğrencilerin aynı anda sınava alınmasının mümkün olmaması sınav formatlarını da değiştirdi. Anatomi, histoloji, fizyoloji sınavlarının birlikte yapıldığını aktaran ve “Bu koşullarda üç gün üç gece sınav yapmak gerekecek.” diyen Dr. Erişgen, takvimde de yer olmadığı için amfilerde projeksiyonla görüntü düşürerek sınav yapma kararı aldıklarını söyledi.
Yan sınıfa “uzaktan eğitim”
Hacettepe Tıp Fakültesinde amfileri ikiye ayırma uygulamasına geçen yıl başlandı. Bir amfide öğretim üyesi ders anlatırken diğer amfiye projeksiyonla görüntüsü düşürülerek dersler işlendi. Yeni öğretim yılında ders programları aynı olan sınıflarda farklı öğretim üyeleri ders vermeye başladı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Asistanı Dr. Hasan Ilgaz, “Devam zorunluluğu olmamasına, tüm öğrencilerin derse gelmemesine güveniyoruz. Sınıflar ikiye ayrılmış olsa bile herkes gelirse oturacak yer yok.” yorumunda bulundu. Hacettepe Tıp Fakültesi bünyesindeki 7 amfi yeterli olmuyor. Üçüncü dönem öğrencileri, Kültür Merkezinde not tutmaya uygun olmayan koşullarda ders işliyor. 2001 yılında öğrenciyken de sıkıntı yaşadıklarını belirten Dr. Ilgaz, “O dönemde de herkes derse gelirse yer bulunamazdı. 2001’de kontenjanlar daha azken yetmeyen şartların bugün yetmesi beklenemez.” dedi.
100 kişiye 1 kadavra
Her masaya 50 kişinin toplandığı dört masalı anatomi laboratuvarında 100 kişiye 1 kadavra düşüyor. Dr. Ilgaz, “Hiçbir materyal yetmiyor. Öğrencilerin hepsinin görmesi dinlemesi mümkün olmuyor. Bu da sınav başarısını ve aldıkları eğitimi etkiliyor” diye konuştu. Öğretim üyelerinin 40 dakikalık süre içinde aynı konuyu 3-4 kere anlatmak durumunda kaldıklarını ve artık usta çırak ilişkisiyle tıp eğitimi almanın mümkün olmadığını belirten Dr. Ilgaz, “Klinik uygulamalarında öğretim üyelerinin yanına 7’şer 8’er kişilik gruplar halinde girerdik. Ciddi bir eğitim olurdu. Şimdi buna imkan kalmadı. Bu sıkıntılar ilerleyen dönemlerde daha da artacak.” yorumunu yaptı.