Türkiye’de 50 yaş üstü yetişkinler zatürre riskinden habersiz
Pnömokok hastalıkları hâlâ dünya çapında yılda yaklaşık 1 milyon 600 bin erişkinin hayatını kaybetmesine yol açıyor. Dünya nüfusunun ortalama yaşının artmasıyla birlikte pnömokok hastalıklarının yükünde de artış olacağı tahmin ediliyor. Bakteriyemi, menenjit ve pnömokok zatürresi dahil olmak üzere pnömokok hastalıkları, yüksek hastalık yapma ve ölüm oranlarıyla ilişkili önde gelen bir global halk sağlığı sorunu. İnsanlar yaşlandıkça bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı mücadele edebilme yeteneği azalıyor ve pnömokok hastalıklarına yakalanma riski artıyor.
Pnömokok hastalıkları en yüksek oranda küçük çocuklarda ve ileri yaştaki yetişkinlerde görülüyor. Aşılamayla özellikle ağır enfeksiyonların önlenmesi mümkün olabiliyor; bunun için de özellikle 50 yaş üstü risk gruplarının aşılanması öneriliyor. Ancak Pfizer ve GfK Healthcare tarafından 2012’de tamamlanan anket bulgularına göre risk grubunda olan 50 ile 70 yaş arası yetişkinlerin yalnızca %6’sı pnömokok hastalıkları geliştirme açısından risk altında olduğunun farkında.
Yaşlılar tedavi görmeyi aşılanarak hastalıktan korunmaya tercih ediyor
50 ile 70 yaş arası yetişkinlerin çoğunun pnömokok hastalıklarının menenjit (%94) ve bakteriyemi (%95) gibi ciddi hastalıklar olarak da görüldüğünü bilmediğinin ortaya çıkmış olması, anket sonuçlarının öneminin bir göstergesi.
Anketten elde bir diğer dikkat çekici sonuç da 50 ile 70 yaş arası çoğu yetişkinin, yetişkinlerin aşılanmasının koruyucu sağlığın ve sağlıklı yaşlanmanın önemli bir parçası olduğuna inandığı halde bunun öncelikli olduğunu düşünmüyor olması. Ankete göre 50 ile 70 yaş arası yetişkinlerin %50’den fazlası, aşılanarak hasta olmamak yerine tıbbi tedavi görmeyi tercih ediyorlar.
Aşı ile risk gruplarını korumak mümkün
Anket sonuçlarını değerlendiren Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Sayıner,
“Kişinin 50-70 yaş grubunda olması tek başına zatürre gelişme riskini ve daha ağır geçirme riskini artırıyor, bunun üstüne bir de kişinin KOAH, astım, diyabet gibi altta yatan bir hastalığı varsa, zatürre aynı yaş grubundaki insanlara göre yaklaşık 4-5 kat daha ağır seyrediyor. Üstelik doktora ya da hastaneye başvuruya kadar olan süre ya da başvurudan sonra tanı konulup tedavinin başlanmasına dek geçen süre ne kadar uzarsa, tedavinin başarısız olma riski o kadar artıyor. Pnömokok hastalıklarından ve zatürreden korunmak için genel hijyen kurallarına uymamız, ellerimizi düzenli yıkamamız, solunum enfeksiyonu olan kişilerle yakın temas kurmamamız, tozlu topraklı ortamlardan uzak durmamız, sigara içmememiz, var olan sağlık sorunlarımızı düzenli kontrol ettirmemiz lazım. Aşılamayla özellikle ağır enfeksiyonların önlenmesi mümkün olabiliyor; bunun için de özellikle 50 yaş üstü risk gruplarının aşılanması gerekiyor.”
şeklinde konuşuyor.