Türkiye’nin ilk Oral Kontrasepsiyon Kılavuzu yayımlandı
Türkiye’nin İlk “Oral Kontrasepsiyon Kılavuzu”, Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir tarafından tanıtıldı.
Ülkemizde oral kontrasepsiyon konusunun önemini vurgulamak ve hekimlerimizin oral kontrasepsiyon konusunda kanıta dayalı bir kaynaktan yararlanmalarını sağlamak amacıyla hayata geçen Oral Kontrasepsiyon Kılavuzu Prof. Dr. İsmail Mete İtil’in editörlüğünde Prof. Dr. Cansun Demir, Prof. Dr. Bülent Tıraş, Prof. Dr. Oya Gökmen, Doç. Dr. Berna Dilbaz, Yrd. Doç. Dr. Özgür Yeniel tarafından yayına hazırlandı.
Dört aylık yoğun bir çalışma sonucu hazırlanan kılavuz, kontrasepsiyonun tarihçesi ve yöntemleri, Türkiye’de bulunan oral kontraseptifler, endikasyonları ve kullanım önerileri ana başlıklarından oluştu.
Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Demir; ülkemiz verileri incelendiğinde, çiftlerin gebelikten korunma isteği bulunmasına rağmen başarısızlık olasılığı daha yüksek olan geleneksel yöntemlerin daha sık kullanıldığının görüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Demir, bu durumun modern doğum kontrol yöntemleri ile ilgili bilgi düzeyinin yükseltilmesi ve bu yöntemlere erişimin arttırılması yönünde büyük bir ihtiyaç oluşturduğunu ifade etti.
Ülkemizde özellikle düşük sosyoekonomik düzeyler olmak üzere planlanmayan gebelik oranlarının oldukça yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, bu nedenle kürtaj uygulamasına sıklıkla başvurulduğunu da anlattı.
TNSA Araştırması ve Türkiye gerçeği
Kılavuzda da belirtildiği gibi TNSA-2008’e göre her 100 gebelikten 10’u istemli düşükle, yani kürtajla sonuçlanıyor. Düşükler incelendiğinde araştırmadan önceki beş yıllık dönemde gerçekleşen istemli düşüklerin yaklaşık üçte birinde, kadınların bu gebelik öncesindeki son bir ayda gebeliği önleyici herhangi bir yöntem kullanmadığı, gebeliğin hemen öncesinde yöntem kullanmış olanlar arasında ise geleneksel yöntem kullanımının modern yöntem kullanımından daha yaygın olduğu görülüyor. Araştırma sonucuna göre istemli düşüklerin %39’u geri çekme yöntemi, %5’i ise takvim yönteminin kullanımı sonrasında gerçekleşen gebeliklerin sonlandırılması ile gerçekleşiyor.
Oral Kontrasepsiyon Kılavuzu Editörü ve TJOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Mete İtil, yapılan araştırma sonuçlarının toplumda böyle bir kılavuza büyük ihtiyaç olduğunu gösterdiğini belirterek doğum kontrol yöntemi kullanmayan kadınlarda oluşan gebeliklerin isteyerek düşükle (kürtajla) sonuçlanmasının karşılanmamış aile planlaması yöntemi gereksinimi olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Prof. Dr. İtil, hazırlanan kılavuzun, şu anda hali hazırda ihtiyaç olduğu görülen karşılanmamış aile planlaması gereksiniminin yöntemlerle ilgili doğru bilgiye erişim, yöntemlerle ilgili danışmanlık hizmetleri, yöntem sunumunda eksiklik veya güçlük, yöntem devamlılığının sağlanamaması gibi sorulara da cevap oluşturacağını belirtti.
Prof. Dr. İtil, doğum kontrol yöntemlerinin ülkemiz için oldukça önemli bir konu olduğuna dikkat çekerek;
“Dünya Sağlık Örgütü, her yıl dünyada 78 bin kadının güvenli koşullarda gerçekleştirilmeyen istemli düşük nedeniyle yaşamını kaybettiğini raporluyor, Ülkemizde ise her yıl 600 bine yakın istenmeyen gebeliğin gerçekleşmesi ve yüksek bir oranın kürtajla sonuçlanması konunun önemini yansıtıyor.”
dedi.
Oral Kontrasepsiyon Kılavuzunun 2012 yılı sonuna kadar Türkiye’de 5 bin jinekoloğa ulaştırılması hedefleniyor. Kılavuz ile öncelikle doktorların konuya ilişkin bilinçlendirilmesi hedeflenirken bu bilinçlendirme sayesinde kadınların istedikleri sayıda çocuk sahibi olabilmeleri, istemedikleri gebeliklere maruz kalmamaları ve buna bağlı morbidite ve mortalite oranlarının düşürülebilmesi için kontrasepsiyon konusunda doğru bilgi sahibi olmaları öngörülüyor.