TÜRKÖK hayata geçiyor
Sağlık Bakanlığı ve Kızılay’ın ortak projesiyle kök hücre bankası hayata geçiyor. Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Bankası (TÜRKÖK) çalışmalarında donasyonu sağlayacak taraf olacaklarını bu çalışmayla da kemik iliği bankasının Türkiye’de resmen kurulmuş olacağını söyledi.
Akar, konuyla alakalı ilk başta 50 bin donörlük bir portföy oluşturmayı öngördüklerini, 3 yıl içinde de bunu 250 bin kemik iliği donörüne yükseltmeyi hedeflediklerini belirtti.
Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Bankası (TÜRKÖK) ve “NAT Laboratuvarı kurulması” projeleri, Kartal’daki Türk Kızılayı Kuzey Marmara Bölge Kan Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıda konuşan Akar, kan meselesine ciddi olarak 2005 yılında başladıklarını, o yıldan bugüne çok ciddi, disiplinli bir çalışma ortaya koyduklarını anlattı. Akar, 2005 yılında 305 bin toplanırken, geçen yıl 1 milyon 640 bin ünite kan bağışlandığını belirterek, çalışmaları hakkında bilgi verdi.
İlik nakli ve kök hücre tedavisi bekleyen hastalar için Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı arasında 2013 yılının Kasım ayında imzalanan anlaşma ile TÜRKÖK çalışmalarına başlandığını hatırlatan Akar, Türk Kızılayı ve kan hizmetlerine ilişkin alt yapılarının TÜRKÖK konusunda da avantaj sağladığını aktardı.
Türk Kızılayı’nın, TÜRKÖK Projesi’nde donasyonu sağlayacak taraf olacağını belirten Akar, “Bu donasyonun sağlanmasıyla birlikte Kemik İliği Bankası da Türkiye’de resmen kurulmuş olacak. Bu konu ile alakalı ilk başta 50 bin donörlük bir portföy oluşturmayı öngörüyoruz. 3 yıl içinde de bunu 250 bin kemik iliği donörüne yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Akar, Geleceğin Kan Donörleri Projesi’ni de hayata geçireceklerini belirterek, bu proje için Avrupa Birliği (AB) destekli fonu kullanacaklarını söyledi. Akar, proje kapsamında, ileride donör olacak çocukları ve ailelerine eğitim vereceklerini kaydetti.
BULAŞICI HASTALIKLAR AÇISINDAN DA ÖNEMLİ
Güvenli kan temini kapsamında yapılan çalışmalar çerçevesinde NAT Labaratuvarı kuracaklarını belirten Akar, NAT testleri sayesinde kan bankacılığındaki en büyük risklerden birisi olan pencere dönemlerinde hastalık bulaşlarına yönelik ekstra bir önlem alınacağını vurguladı. Halen kullanılmakta olan ELİSA testlerinde pencere dönemlerinden bahseden Akar, şu bilgileri verdi:”NAT testi uygulamasına geçmemizi vatandaşlarımıza müjde olarak veriyoruz. Mevcutta uygulanan ELİSA testine ek olarak uygulanacak test, kandaki virüsün saklandığı pencere dönemi süresini son derece kısaltacak. Kan donasyonunda emniyeti ve daha güvenli kanın hastalara nakledilmesini sağlayan bir sistem. Bu sistem uygulamaya koyuluyor ve önümüzdeki günlerde başlayacak. Her türlü tedbiri alındı ve ihalesi yapıldı. NAT testi ile Türk halkı, daha güvenli kana ulaşacak. Böylece, HIV, Hepatit B ve Hepatit C konusunda pencere dönemini indiren ve bu konuda emniyet sağlayan bir sisteme geçmiş olacağız.”
NAT ile ELİSA testlerine göre pencere dönemleri aşağılara çekileceğine dikkati çeken Akar, “HIV virüsü mevcut durumda 16-20 günken NAT testleri ile 11, Hepatit B mevcut durumda 56 günken NAT testleri ile 36, Hepatit C de mevcut durumda 60 günken NAT testleri ile 41. güne kadar inebilecek ” dedi.
Lökosit filtreli kan torbası uygulaması hakkında da bilgi veren Akar, “Kan transfüzyonunda lökosit istenmeyen bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Bunu filtrelemek için özel bir işlem gerekiyor. Bundan sonra kullanacağımız torba ile bu da kendiliğinden tarihe karışmış oluyor. Daha sağlıklı bir kana ulaşmış olacağız” ifadelerini kullandı.