Genç diyabetliler ve uzmanlar, Diyabet Günü’nde bir araya geliyor
Aygaz ve Çocuk Adolesan Diyabetikler Derneği, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Diyabetikler Günü ilan edilen 14 Kasım öncesinde, yeni diyabet tanısı konmuş beş yaşın altındaki minik diyabetliklerle onların ebeveynlerini ve diyabetli genç erişkinleri uzmanlarla buluşturuyor.
Aygaz ve Çocuk Adolesan Diyabetikler Derneği, İstanbul Üniversitesi Çocuk Sağlığı Enstitüsü ve İstanbul Tıp Fakültesi Büyüme-Gelişme ve Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı tarafından düzenlenecek olan “Dünya Diyabet Günü” etkinliği, 11 Kasım Pazar günü, saat 11:00-15:00 arasında İstanbul Üniversitesi, Beyazıt Yerleşkesi Profesörler Evi’nde gerçekleştirilecek.
Türkiye’nin önde gelen diyabet uzmanı akademisyenleriyle, dernek yöneticileri, gönüllüler, diyabet sağlık ekibi temsilcileri ve diyabetlilerin katılacağı etkinlikte, özellikle beş yaş altında yeni tanı almış diyabetli miniklerle onların ebeveynleri ve diyabetli genç erişkinlerin buluşturulması amaçlanıyor. Etkinliğe katılacak diyabetliler deneyimlerini birbirleriyle paylaşırken, uzman ve akademisyenler çocuk ve genç yaştaki diyabetlilerle onların ailelerine diyabetle yaşarken dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verecek.
Aileleri diyabet konusunda uyaran Çocuk ve Adolesan Diyabetikler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hülya Günöz,
“Diyabet erişkinlerde sinsi seyrediyor, çocuklarda ise hızlı gelişiyor ve sıklıkla çocuk komaya girdikten sonra tanı konabiliyor. Diyabet, Tip1 ve Tip2 diye iki temel biçimde görülür. Tip1 diyabet tedavisi için günde 3-4 kez insülin enjeksiyonu zorunludur. Diyabetin her iki şeklinin de sıklığı giderek artıyor. Tip1 Diyabet başlama yaşı erkene kayıyor ve 5 yaş altında diyabet başlayan çocukların oranı artıyor.”
dedi. Tip 1 diyabet belirtilerini, ağız kuruması, sık susama, sık ve bol idrar yapma, gece tuvalete gitmek için birkaç kez kalkma veya gece altına kaçırma olarak sıralayan Prof. Dr. Günöz, çocukta diyabetin erken tanısının büyük önem taşıdığını söyledi.
Prof. Dr. Günöz,
“Kan şekerinin hipoglisemi veya hiperglisemi yaşanmaksızın kabul edilebilir sınırlarda tutulması Tip1 diyabette izlemin temel hedefidir. Bu hedefe ulaşılabilmesi için sık kan şekeri ölçümüyle ölçüme uygun insülin dozu yapılması ve beslenme içeriğinin düzenlenmesi gerekir. Ayrıca okul, sportif aktiviteler, ateş, stres durumları, seyahat ve hastalıklar sırasında diyabetin yönetimi yaşamsal önem taşır. Tüm bunlar için diyabetli ile ailesi eğitilmeli ve psikososyal destek sağlanmalıdır.”
dedi.